3. Hukuk Dairesi 2018/3868 E. , 2018/7367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya 10.05.2003 sözleşme ile taşınmazı kiraladığını, Temmuz 2015 ayı kira bedelinin ödenmediğini, ihtar gönderdiklerini, muacceliyet koşulunun oluştuğunu ileri sürerek, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; kira bedelinin bankaya ödendiği, temerrüdün oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece muacceliyet koşulunun geçerli olduğu, Temmuz ayı kira bedelinin ödendiği ancak muaccel aylar kira bedelinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Kira parası götürülüp ödenmesi gereken borçlardan olduğundan kiraya verene götürülüp elden ödenmesi veya gideri kiracıya ait olmak koşuluyla konutta ödemeli olarak ... kanalıyla gönderilmesi gerekir. Bundan ayrı, sözleşmede özel bir koşul kabul edilmişse bu husus da göz önünde tutulmalıdır. Açıklanan şekilde yapılmayan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemez. Ancak teamül haline gelmiş bir ödeme şekli varsa bu şekilde yapılan ödemede geçerlidir.
Taraflar arasında imzalanan 10.05.2003 başlangıç tarihli ve dört yıl süreli kira sözleşmesinin varlığına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 4. maddesinde; bir aylık kira bedeli ödenmediği takdirde müteakip aylar kira bedelinin muacceliyet kasbedeceği kararlaştırılmıştır. Davalının tacir olması nedeniyle muacceliyet koşulu geçerli olup tarafları bağlar. Sözleşmede kira bedellerinin 3 aylık peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı 22.07.2015 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile iki ayrı kira sözleşmesi yönünden ödenmeyen Temmuz 2015 ayı kira bedeli toplam 8.886 TL nin ödenmediğini, muacelliyet koşulu ile dönem sonuna kadar olan kira bedellerinin muacceliyet kasbettiğini ileri sürmüştür. Davalı aylık kira bedeline itiraz etmemiş ve 23.07.2015 tarihli ve 8.886 TL bedelli Temmuz kira açıklamalı dekont uyarınca iki taşınmaz yönünden de kira borcu olmadığını savunmuştur.
Mahkemece Temmuz 2015 ayı kira bedeli ödenmediği gerekçesiyle muacceliyet koşulunun gerçekleştiği kabul edilmiş ise de; dosyada mevcut dekontların incelenmesi ve kira bedellerinin aylık ödenmekte olduğu savunulduğuna göre, sözleşme başından itibaren yapılan ödemelerin getirtilerek kira bedelinin aylık ödenmesine dair teamül oluşup oluşmadığı, bu durumda muacceliyet koşulunun oluşup oluşmadığı üzerinde durularak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.