Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3092
Karar No: 2021/2207
Karar Tarihi: 13.04.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3092 Esas 2021/2207 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/3092 E.  ,  2021/2207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve ... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.04.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil ..., davalı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:


    -KARAR-

    Davacı, mirasbırakan babası ...ın maliki olduğu 501 ve 502 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ara malik ... üzerinden davalı oğlu ...’a devrettiğini, ara malik ...’nın davalı ...’in kayınbiraderi olduğunu, farklı bir taşınmaz için açılan iptal - tescil davası üzerine davalı ...’in çekişmeli taşınmazları kaçırmak amacıyla bacanağı olan diğer davalı ...’e devrettiğini, yapılan tüm devirlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu 501 ve 502 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile 1/3 er payının adına tescilini, olmazsa bedelini istemiştir.
    Davalı ..., çekişmeli taşınmazları 50.000,00 TL ödemek suretiyle ... ...isimli şahıstan aldığını, satış bedelini banka hesabına yatırdığını, taraflar arasındaki husumetin tapu kaydına yansımadığını ve iyi niyetli olduğunu, murisin ölümünden 15 yıl sonra dava açılmasının kötü niyet içerdiğini; davalı ..., davacı tarafından Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/645 esas 1995/266 karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmazların dava edilmediğini, bu nedenle temlikin muvazaalı olmadığının o dönemde kabul edilmiş olduğunu, öte yandan, çekişmeli taşınmazları muristen değil ... ...isimli şahıstan bedelini ödeyerek satın aldığını, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişme konusu 501 ve 502 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve 1/3 er paylarının davacı adına tesciline ilişkin verilen karar, Dairece “...Davalı ...’in ibraz ettiği Ziraat Bankası dekontuna ilişkin dava dışı ... ...’ın banka hesap kayıtlarının celp edilerek anılan bedelin yatırılıp yatırılmadığı ve yatırılmış ise daha sonra çekilip çekilmediğinin araştırılmadığı, satış bedelinin dava dışı ... ...’ın hesabına girdi – çıktı yapılıp yapılmadığı hususunun irdelenmediği, öte yandan çekişmeli taşınmazların devredilmesine karşın zilyetliğinin devredilip devredilmediğinin tespit edilmediği, davalı ... tarafından bildirilen tanık ...’in dinlenilmediği, ayrıca davalı ... tarafından dayanılan Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/645 E 1995/266 K sayılı dava dosyasının celp edilerek incelenmeden ve davalıların tüm delilleri toplanmadan sonuca gidildiği tespit edilmiştir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan eksiklikler giderildikten sonra davalı ...’in savunmasının doğru olup olmadığı hususu üzerinde durulması, davalı ... ile muris, davalı ... ve dava dışı ... arasında herhangi bir ilişkinin bulunup bulunmadığının saptanmaya çalışılması, deliller eksiksiz bir biçimde toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir iken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakanın maliki olduğu 501 ve 502 sayılı parselleri 08/09/1987 tarihinde dava dışı ... ...’a temlik ettiği, ...’nın da 21/10/1987 tarihinde anılan taşınmazları davalı ...’a devrettiği, davalı ...’in 25/01/2013 tarihinde çekişmeli taşınmazları ... ...’a geri temlik ettiği, en son ...’nın 25/03/2013 tarihinde çekişmeli taşınmazları davalı ...’a temlik ettiği, davalı ...’in çekişmeli taşınmazları 50.000,00 TL üzerinden dava dışı ... ...’tan aldığını beyan ederek Ziraat Bankasına ait dekont ibraz ettiği, anılan dekontun incelenmesinde; dava dışı ... ...’ın hesabına 18.06.2013’te 50.000,00 TL yatırılarak açıklama kısmına “... tarafından yatırılan zeytin tarlası bedeli” ibaresinin yazıldığı, paranın ... tarafından 20.06.2013 tarihinde çekildiği, öte yandan davalı ... tarafından tanık olarak ...’in bildirildiği ancak tanığın öldüğü, yeni tanık bildirme talep edilmişse de talebin reddedildiği, Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/645 Esas sayılı dosyasında miras bırakan tarafından davalı oğlu Ahmet aleyhine 1655 parsel sayılı taşınmazın hile ile temlik alındığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası açıldığı, iddianın sabit görülerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği, 2012/892 Esas sayılı dosyasında ise davacı ... tarafından davalı ... aleyhine 1655 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, mahkemece miras bırakanın paylaştırma kastı ile hareket ettiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verdiği kararın, Dairece temlikin muvazaa ile illetli olmadığı 1994/645 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğundan davanın reddi doğru görülerek onandığı, celbedilen nüfus kayıtlarından ara malik ...’nın davalı ...’in kayınbiraderi; davalı ...’in ise Ahmet’in bacanağı olduğu anlaşılmıştır.
    Bilindiği üzere tanıkların gösterilme şekli 6100 sayılı HMK’nın 240.maddesinin 2.fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre; “Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.”
    Somut olaya gelince, davalı ... tarafından tanık ismi bildirilmiş, ancak yargılama sırasında tanığın öldüğünün anlaşılması üzerine anılan davalı tarafından başka tanık bildirmek üzere süre talep edilmesine rağmen mahkemece ölen tanık yerine başka isim bildirilmesi halinin yeni HMK’da düzenlenmemiş olması nedeniyle istek reddedilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; HMK’da tanığın ölümü halinde nasıl bir yol izleneceği düzenlenmemiş olsa da, bu durumun ikinci tanık listesi verilmesi yasağı yönündeki düzenlemenin istisnası olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu husus, uygulamada kabul edildiği şekilde öngörülemeyen bir hal sayılacağından, mahkemece davalı ...’e ölen tanığının yerine HMK 240/2 uyarınca dinletmek istediği vakıayı da belirtmek suretiyle bir tanık ismi bildirmek üzere usulünce süre verilmesi, tanık bildirilmesi halinde dinlenilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yöndeki talebin reddi ile savunma hakkını kısıtlar şekilde yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de; davacının mirasbırakan Mehmet Gürpınar"a ait veraset ilamında yer alan payı oranında iptal tescile ve kalan payın ise davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, infaz aşamasında davalı ... yönünden hükmen kayıt oluşturacak şekilde yeniden tescil hükmü kurulması da doğru değildir.
    Davalıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi