Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2482
Karar No: 2018/5589
Karar Tarihi: 18.04.2018

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/2482 Esas 2018/5589 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, suçun konusu açıkta bırakılmış eşya olduğu için, eşyanın hangi koşullarda açıkta kaldığına dair araştırmanın yapılması gerektiği belirtilmektedir. Mahkeme, sehpanın örf ve adet gereği veya kullanım gereği açıkta bırakılmış bir eşya olmadığına karar vermiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin iptal kararının değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 142. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı belirtilmiştir. Ayrıca, adet, tahsis ve kullanım gereği açıkta bırakılan eşyaların kapsamı açıklanmıştır.
17. Ceza Dairesi         2016/2482 E.  ,  2018/5589 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Hırsızlık suçunun nitelikli hallerinin düzenlendiği 5237 sayılı TCK"nın 142. maddesinin uyuşmazlık konusuyla ilgili olan birinci fıkrasının (e) bendi ise; "Hırsızlık suçunun; Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında, işlenmesi halinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur" şeklinde düzenlenmiştir.
    Maddenin anılan bendindeki hırsızlık suçunun oluşması için; adet, tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılan eşyanın çalınması gerekmekte olup, bu bölüme ilişkin madde gerekçesinde de; "fıkranın (e) bendinde, âdet veya tahsis ve kullanım gereği açığa bırakılmış olan eşya hakkında hırsızlık suçunun işlenmesi, bir nitelikli unsur olarak kabul edilmiştir. Tarlalarda bırakılan tarım araçları, inşaat yerine yığılan malzeme, bu kapsama giren eşyaya örnek olarak gösterilebilir. Bunların çalınmalarında kolaylık bulunması, bu nitelikli hâlin kabulünde etken olmuştur" şeklinde açıklamalara yer verilmiş, böylece zilyedinin her türlü denetim, gözetim ve önleminden yoksun olan, sahiplerince sürekli biçimde korunmalarındaki zorluk nedeniyle açık alanda bulunan eşyanın başkaları tarafından alınabilmesinin kolaylığını dikkate alan bir düzenleme yapılmıştır.
    Suçun konusunu oluşturan "açıkta bırakılmış eşya" ifadesinden özel alanlar dışında kalan caddeler, sokaklar, parklar, bahçeler, tarlalar, sahil kenarları ve bunun gibi yerlerde bırakılmış eşyalar akla gelmelidir. Bununla birlikte maddedeki nitelikli halin oluşması için, eşyanın açıkta bırakılması yeterli olmayıp, hangi nedenle açıkta bırakıldığının araştırılması ve adet veya tahsis ya da kullanımları gereği açıkta bırakılma şartlarının da aranması gerekecektir.
    Öğretideki görüşlere göre âdet; "toplumda süreklilik kazanan, alışkanlık oluşturan ve genellik karakterini taşıyan, kamu düzenine, kanunlara ve ahlaka aykırı olmayan, uygunlukları nedeniyle kanunlarca korunabilir nitelikteki yaygın davranış biçimi" olarak tanımlanmış olup, zamana, yere ve bölgeye göre değişebileceği, ancak kişisel alışkanlıkları kapsamadığı kabul edilmektedir.
    "Tahsis" kelimesi, eşyanın bir iş için özgülenmesi, ayrılması, belirlenmesi ve hasredilmesi anlamına gelmektedir ki, parka gelenlerin oturmasına tahsis edilmiş durumda olan banklar bu kapsamda değerlendirilmelidir.
    "Kullanım gereği" ibaresi ile, eşyanın kullanılması için açıkta bırakılmasının zorunlu olduğu durumlar kastedilmekte olup, sözkonusu eşyanın amacına uygun kullanılabilmesi ve kendisinden beklenen fonksiyonu eda edebilmesi için açıkta durmasının gerekli olduğu hallerde bu nitelikli hal uygulanacaktır.
    Müştekinin işyerinin önünde açıkta bulunan sehpanın sanık tarafından çalındığı ve müşteki beyanlarında “biz mobilyacılar olarak ... Mahallesinde bulunan mağaza sahipleri olarak bazen malların gece belli saatten sonra nakliyeciler tarafından alınması durumu söz konusu olduğundan geceden dükkan önüne malları sarılı bir vaziyette bırakırız” şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında; sehpanın bu şekilde muhafaza altına alınmadan açıkta bırakılmasının örf ve adet gereği veya hırsızlık suçuna konu eşyanın kullanımı gereği açıkta bırakılan eşya olarak kabulünün mümkün olmadığı gözetilerek mahallinde keşif yapılıp ve bilirkişi de dinlenerek sanığın eylemini gerçekleştirdiği yerin müştekinin işyerinin eklentisi niteliğinde olup olmadığının tespiti ile, suça konu olan eşyanın konulduğu yer eklenti niteliğinde ise sanığın eyleminin TCK’nın 142/2-h ve 143. maddelerinde düzenlenen suçu oluşturacağı eklenti niteliğinde değil ise eyleminin 141/1 ve 143. maddelerinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, 18.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi