23. Hukuk Dairesi 2014/5669 E. , 2015/776 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müflis ...."den alacaklı olan müvekkilinin alacağını masaya kaydetmek üzere yaptığı başvurunun iflas idaresince alacaklı talebinin çek fotokopilerine ve cari hesap ekstresine dayandığı, mevcut durumun hesaplama ve yargılama gerektirdiği belirtilerek reddedildiğini, iflas idaresinin red kararının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 618.684,00 TL alacaklarının kayıt talebi tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte kayıt ve kabulünün yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı , davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan incelemeye göre; davacı tarafından açılan iş bu davanın işlemden kaldırıldığı 20.06.2013 tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK"nın 150 (5) maddesi uyarınca süresi içerisinde yenilenmeyen davanın 21.09.2013 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesi, “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.” hükmünü; 13. Maddesinde ise “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.” hükmünü içermektedir. Somut olayda, davacı asıla ön inceleme duruşma günü ile ilgili tebligat, daimi çalışanı imzasına tebliğ edilmiş ise de muhatabın mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunup bulunmadığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiş olduğundan Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca anılan tebliğ usulsüz olmuştur. Bu nedenle, mahkemece, ""davacının usulüne uygun şekilde davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olması"" koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeden, anılan usulsüz tebligata dayalı olarak dosyanın işlemden kaldırılmasına, daha sonra da yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, gerekçeli karar başlığında davalı müflis ...."nin unvanının yazılmaması ve iflas idaresini münferiden temsilen yetkili iflas idare memuru ... tarafından iflas idaresi adına Av. ..."a vekaletname verildiği halde, anılan avukatın sadece iflas idare memuru ... vekili olarak yazılması HMK"nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur.
2-Kabule göre; dava İİK"nın 235/3. madde hükmü uyarınca basit yargılama usulüne tabi olup, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan HMK"nın 322/1. madde hükmü yollamasıyla aynı Kanun"un genel hüküm niteliğindeki 150/5. madde hükmü ile aynı Kanun"un özel hüküm niteliğindeki 320/son madde hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, sadece yazılı yargılama usulüne ilişkin 150/5. maddesinin yasal dayanak gösterilmesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.