Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10036
Karar No: 2015/516
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/10036 Esas 2015/516 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/10036 E.  ,  2015/516 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 27/03/2014
    NUMARASI : 2013/600-2014/73


    Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01/06/1982 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dava, davacının sigortalılık başlangıcının 01/06/1982 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının tespitini talep ettiği tarih itibari ile 18 yaşından küçük olduğu ve 506 sayılı Yasanın 60/G maddesi uyarınca talebinin kabul edilemeyeceği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup, usul ve yasaya aykırıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, Hermod Tekstil San. ve Tic. A.Ş. isimli işveren nezdinde 01/06/1982 tarihinde çalışmaya başladığına ilişkin işe giriş bildirgesinin, adı geçen işverence, 21/07/1982 tarihinde 453801 varide numarası ile davalı Kuruma ibraz edildiği ve davacıya ait SGK hizmet cetveli incelendiğinde, ilk sigorta prim ödemesinin 01/04/1986 tarihinde başka bir işverence yapıldığı, öncesinde sigorta prim ödemesinin bulunmadığı anlaşılmış, mahkemesince adı geçen işyerinin, 506 sayılı Kanun kapsamına alınış ve kanun kapsamından çıkış tarihleri ile vergi kayıtlarının istenmediği görülmüş, adı geçen işyerince, davacının iddia ettiği tarih itibari ile dönem bordrosu düzenlenmediği tespit edilmiştir. Mahkemesince komşu işyeri araştırması yaptırılmaksızın, komşu işyeri sahibi ve komşu işyeri dönem bordro tanıkları ile davacının bildirdiği tanık Mehmet Gümüşdal dinlenmeksizin, davacının işe girdiğini iddia ettiği tarihte 18 yaşından küçük olduğu ve belirtilen tarihin 506 sayılı Yasanın 60/G maddesi uyarınca sigortalılık başlangıcı olarak tespit edilemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddi yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    Bu davada çözümlenmesi gereken hukuki sorun, davacının, sigortalılık başlangıcının tespitini talep ettiği tarih itibari ile 16 yaşında olduğu da dikkate alındığında; işveren ile arasındaki ilişkinin çıraklık ilişkisinden mi, yoksa üretime yönelik hizmet akti ilişkisinden mi kaynaklandığı hususu ile fiili çalışma olgusunun ispatı noktasında toplanmaktadır.
    Çıraklık Kanunu"na göre kurulan çıraklık okullarında okuyanlar çırak sayılmaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliğini belirlemede, bir başka ifade ile davacının dava konusu dönemde çırak olup olmadığına karar verirken çıraklık sözleşmesi hükümlerine göre değil, çalışma ilişkisine bakarak bir sonuca varmalıdır. Gerçekten
    Çıraklık Sözleşmesinde akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma değil, bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyor ise bu durumda, çıraklık ilişkisinden söz edilemez. Zira burada gerçekleşen; işçinin emeğiyle işyeri ve işverene katkıda bulunmasıdır ki bu da ancak bir hizmet ilişkisi ile söz konusu olur. Kişi Kurumca çırak olarak bildirilmiş ise, çırak olmadığını ispat külfeti kişiye düşer. Taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği tespit edilirken, işyerinde çırak olarak çalışmakta olan kişinin, 19 yaşından gün almaya başladığı tarihten itibaren çalışmasına çırak olarak mı yoksa diğer kadrolu işçiler gibi üretime yönelik mi devam ettiğinin tespiti yönünden de “çalışma ilişkisine ve biçimine” bakmak gerekmektedir.
    506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunlara destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda, Mahkemece, açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmadan, re"sen araştırılacak komşu işyeri sahipleri ve komşu işyeri bordro tanıkları ile davacının bildirdiği tanık Mehmet Gümüşdal dinlenmeksizin, adı geçen işyerine ait SGK ve vergi kayıtları istenmeden, çıraklık veya hizmet aktine dayalı çalışmanın bulunup bulunmadığı irdelenmeksizin, ayrıca 506 sayılı Yasanın 60/G maddesindeki düzenleme yanlış yorumlanarak, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
    Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp, ilgili işyerine ait davalı Kurum sicil dosyasını, 506 sayılı Yasa kapsamına alınış- kapsamdan çıkış tarihlerini ve varsa vergi kayıtlarını temin etmek, işyerinde Vergi Dairesi ve SGK denetimleri yapılmış ise, denetim tutanaklarını istemek; ilgili SGK İl Müdürlüğünden, Belediye Başkanlığından, ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğü"nden, ayrıca zabıta vasıtasıyla ("Gaziosmanpaşa Cad. No:84 Güngören/İstanbul" ) adresi itibari ile adı geçen işyerine o tarihte(01/06/1982) komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri dönem bordro tanıklarını; yoksa işyeri sahiplerini tespit etmek; çalışmanın niteliği, alınan ücret hususları ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak; davacı işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyeceğinden davacının çalışmalarının tüm sigorta kollarına tabi olduğunu kabul etmek, davacının mukayeseye uygun imzaları ve işe giriş bildirgesinin aslı temin edilerek, uzman bilirkişi marifeti ile imza ve fotoğraf incelemesi yaptırmak ve 506 sayılı Yasanın
    60/G maddesi gereği davacının sigortalılık başlangıcının 18 yaşını doldurduğu tarihte başlayacağı hususu da dikkate alınarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi