Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19949
Karar No: 2018/7435
Karar Tarihi: 02.07.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/19949 Esas 2018/7435 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/19949 E.  ,  2018/7435 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, Almanya’da yaşadığını, Türkiye"de başlattığı otel inşaatı ile ilgilenmek üzere Türkiye"ye geldiğinde ikamet etmek üzere 10/01/2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile ilgili adresteki meskeni kiraladığını, 09/01/2009 tarihinde davalı ... şirketi ile abonelik sözleşmesi imzaladığını, 2-3 ayda bir Türkiye’ye gelip ilgili meskende 4-5 gün kalmasına rağmen elektrik tüketim bedeli olarak kendisi adına 30/03/2009 son ödeme tarihli fatura ile 2.146,50TL tahakkuk ettirildiğini,bunun üzerine kendisine ilgili meskeni kiralayan emlakçıyı arayarak durumu çözmesini istediğini,söz konusu faturaya itiraz edildiğini, itiraza cevap verilmediği gibi kendisi aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/23841 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin oğluna tebliğ edildiğini,oğlunun Almanya"da büyümüş olması nedeniyle evrakın ne olduğunu bilmediğinden kendisine bilgi vermediğini,davalı şirket vekilinin yazısı üzerine dosyadan haberdar olduğunu ileri sürerek, 2.146,50 TL elektrik tüketim bedeli nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş;30.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 3.490,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı,kurum kayıtlarında sözleşme tarihi 09/01/2009 olmasına rağmen sayacın takıldığı ve başvurunun yapıldığı tarihin bunun çok öncesinde olduğunu, davacının prosedür gereği başvurusunu yaptığı kurumun gereken muayene işlemini tamamladığını, ancak sözleşmenin aylar sonra imzalandığını, sayaç takılı olduğundan endeksin ilerlediğini, endeks değerine göre söz konusu tahakkukun yapıldığını, davacıdan önce meskeni kullanan ve elektrik kullanımına ilişkin abone olan kimse olmadığını, kira kontratının noter onaylı olmadığını, kiracının 10/01/2009 tarihli kira sözleşmesinden önce 09/01/2009 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalandığını, ilgili meskenin tek abonesi davacı olduğundan davacının söz konusu tahakkuktan sorumlu olduğunu, ilk başvuru tarihinin 2007 yılında olduğunu, 2009 yılında sözleşmenin imzalandığını, davacının 2 sene süresince elektrik kullandığını ve davaya konu edilen tutardan sorumlu olduğu savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece;davanın ıslah talebi doğrultusunda kabulü ile, 3.490 TL"nin ödeme tarihi 22.09.2010 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava;elektrik tüketim bedelinden kaynaklı borca ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
    Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen davalı abonenin sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir.
    Somut olayda;davacının dava konusu meskeni 10.01.2009 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığı,davalı ... şirketi ile 09.01.2009 tarihli elektrik abone sözleşmesini imzaladığı sabittir.Davacı,davalı ... şirketi tarafından kendisine tahakkuk ettirilen 30/03/2009 son ödeme tarihli 2.146,50 TL’lik faturadan borçlu olmadığını,nitekim kendisinin Almanya’da ikamet etmekte olup Türkiye’de yaptırdığı otel inşaatı nedeniyle 3-4 ayda bir gelip 4-5 gün kadar davaya konu edilen meskeni kullandığını,davalı ... şirketinin elektrik saatinin daha önce kullanıldığına dikkat etmeden ‘’elektrik bağlama isteği’’ başlıklı formun üzerinde tahrifat yaparak ‘’...Otomotiv San.Ltd. Şti’’ ünvanını çizerek kendisinin adına yazmak suretiyle inşaat imalatları sırasında kullanılan elektrik tüketim bedelini kendisinden talep ettiğini iddia etmekte;davalı ... şirketi ise, ilk başvuru tarihinin 2007 yılında olduğunu, 2009 yılında sözleşmenin imzalandığını, davacının 2 sene süresince elektrik kullandığını ve davaya konu edilen tutardan sorumlu olduğu savunmaktadır.
    Mahkemece,yapılan yargılama sürecinde iki ayrı bilirkişiden rapor alınmış,ikinci ek rapor hükme esas alınmak suretiyle elektrik bağlama isteğinde 23.03.2009 tarihinin yazılı olması, tesisat endeks dökümünde 19.03.2009 ve 17.04.2009 tarihleri arasındaki farkın 0 olması karşısında, davacının tahakkuk ettirilen faturada belirtilen ilk okuma tarihi 05.08.2008 ve 18.03.2009 tarihleri arasında elektrik kullandığının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacının menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmiş ise de,davaya konu adresteki meskenin yeni binada olduğu,davacının söz konusu meskenin ilk kiracısı olduğu sabittir.Her ne kadar mahkemece yukarıdaki gerekçe ile menfi tespit istemi kabul edilmiş ise de,eldeki uyuşmazlığın çözümü noktasında davacının ilgili meskeni hangi tarihlerde kullandığının açık ve net bir şekilde tespiti gerektiği açıktır.Nitekim,bu noktada mahkemece dinlenen davacı tanık beyanı ve alınan ikinci bilirkişi ek raporu hükme esas alınmış ise de,davacının söz konusu meskeni davaya konu edilen fatura döneminde kullanıp kullanmadığının net olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır.
    Bu itibarla mahkemece,davacının davaya konu edilen fatura döneminde yurt dışında olup olmadığı,kendisi yurt dışında olsa dahi söz konusu meskenin o tarihlerde başkaları tarafından kullanılıp kullanılmadığının davacının yurda giriş çıkış tarihleri de araştırılmak suretiyle,gerekirse bu konuda kolluk araştırması da yaptırılarak araştırılması,o tarihlerde söz konusu meskeni kullandığının tespiti halinde ise,davacının sonraki dönem tüketimleri de dikkate alınmak suretiyle fatura tahakkuk tarihindeki yönetmelik hükümleri de dikkate alınmak suretiyle davacının yaptığı tüketim miktarının belirlenmesi noktasında alanında uzman ayrı bir bilirkişi heyetinden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi