Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3129
Karar No: 2018/4993
Karar Tarihi: 24.09.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/3129 Esas 2018/4993 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, kendisine ait olduğunu iddia ettiği taşınmazın bir bölümü için tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkeme çekişmeli taşınmazın bir bölümünün davacı adına tescil edilmesine karar vermiştir. Ancak karar temyiz edilmiştir. Yargıtay yapılan temyiz itirazlarını değerlendirmiş ve mahkeme kararını bozmuştur. Buna gerekçe olarak, davacının iddiasına göre raporda belirlenen kısım dışındaki kısımda hak düşürücü sürenin geçtiğini ve dolayısıyla davacı adına tescil edilme olanağı bulunmadığını belirtmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi, hak düşürücü süreyi düzenlemektedir. Bu maddeye göre, taşınmaz tespitin kesinleştiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar geçen 10 yıllık süre içinde tescil için dava açılmamışsa, tesis edilen tescil hükümsüz addedilecektir.
16. Hukuk Dairesi         2016/3129 E.  ,  2018/4993 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVATÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı, ...İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 10.07.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 24.252,84 metrekare kısım ile (B) harfi gösterilen 6.662,37 metrekare kısmın tarla vasfı ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 10.07.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısma yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- 10.07.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile belirtilen kısma yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, sözü edilen kısım yönünden davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçe gösterilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde kendisine ait olan 414 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan ve kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan yaklaşık 30.000,00 metrekare yüzölçümündeki kısım yönünden lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiğini öne sürerek, bu kısmın adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sırasında ise, iddiasına konu olarak hükme esas fen bilirkişi raporunda 414 parsel sayılı taşınmazın güneyinde (A) harfi ile belirtilen kısım ile kuzeyinde (B) harfi ile belirtilen kısmı göstermiştir. Davacının dava dilekçesindeki açıklamalar göz önüne alındığında, davanın konusunun 414 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısım olduğu kuşkusuzdur. Şu halde; davacının iddiasının ileri sürülüşüne göre raporda (B) harfi ile gösterilen kısım kadastro tespiti sırasında 416 parsel numarası ile Hazine adına tespit edilmiş ve tespit 19.02.1976 tarihinde kesinleşmiştir. Dolayısıyla, taşınmaz tescil harici bırakılan yer olmadığına göre davacı adına tescil edilme olanağı bulunmadığı gibi, bu bölüme yönelik talebin tapu iptali ve tescil isteğine yönelik olduğu düşünülse dahi, sözü edilen taşınmazın tespitinin kesinleştiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Yasa"nın 12/3 maddesinde belirtilen hak düşürücü süre de geçmiş bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi