3. Hukuk Dairesi 2018/2302 E. , 2018/7473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 07/11/2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı asil ve vekili Av.... geldi. Karşı taraf davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ... ili,... ilçesi, ... Mah.18038 ada 1 parsel üzerinde inşa edilen 8 nolu blokun kat irtifakının tesis edildiğini,8 Bloktaki 6 bağımsız bölümün davacı kooperatife, diğer 2 adet dubleks dairenin ise davalıya ait olduğunu, davalının inşaatın başlangıcında kat irtifakı tesisi sırasında 2 bağımsız bölümü satın aldığını, davacının davalıya isabet eden iki dairenin yapımı için davalı ile konuştuğunu, 8 blokun davacı tarafından yapımına başlanıldığını,Orman Genel Müdürlüğünün arsa üzerinde orman şerhi koydurması nedeni ile inşaatın yapımının bir süre durduğunu ve şerhin kaldırılması yönünde dava açıldığını, açılan dava sonucunda şerhin kaldırıldığını, davalının iş bu şerhten dolayı kendisine yapılan ihtarlara rağmen inşaatın yapımı için ödeme yapmadığını, davalıya karşı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 26 maddesi gereği tapu iptal ve tescil davası açıldı ise de red ile sonuçlandığını, davalıya ait 7 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin davacı tarafından yapıldığını, dava konusu daireler ve binadan dolayı yapılan 300.000 TL harcamanın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; ana taşınmazda kat irtifakının, davacı kooperatife devir yapan ... Yapı Kooperatifi tarafından 20.12.1996 tarihinde kurulduğunu, kat irtifakının kurulmasına ilişkin sözleşmenin anılan kooperatif tarafından düzenlendiğini, davalının davaya konu bağımsız bölümleri 05.08.1997 tarihinde Bekir Komak isimli şahıstan satın aldığını, daireleri anahtar teslimi aldığını ve bedelini buna göre ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalının dava konusu taşınmazlara yönelik yapılan masrafları ödediğine dair herhangi bir makbuz, dekont yahut bu anlama gelebilecek belgeyi dosyaya ibraz etmediği, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda dava konusu bağımsız bölümlerin değerinin bulundukları konum imar durumları ve bunun gibi tüm
faktörler dikkate alındığında değerinin 400.000,00 TL olabileceği, ancak HMK m.26"nın amir hükmü gereğince talepten fazlasına hükmedilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinde belirtilen 300.000,00 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-) Dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nun 76. (karar tarihinde yürürlüğe girmiş olan HMK"nun 33.) maddesine göre; hakim, Türk hukukunu resen uygular. Diğer bir anlatımla; bir davada ileri sürülen maddi olayların hukuki nitelendirmesini yapmak, uygulanacak hukuk kurallarını bulmak ve uygulamak, hakimin doğrudan görevidir.
Dava;vekaletsiz işgörmeden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Vekaletsiz işgörme TBK’nun 526-531. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Vekaletsiz işgörme, ’’bir kimsenin hukuken yetkili veya yükümlü olmaksızın bir başkası veya kendi yararına bir başkasının işini görmesinden doğan hukuki ilişki’’ olarak tanımlanabilir.
Vekaletsiz işgörme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Bununla birlikte, vekaletsiz iş görme de bir borç kaynağı olup, burada iş görenle iş sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır.
Dava, davalı adına kat irtifakı ile kayıtlı 7 ve 8 nolu dairelerin davacı tarafından yapıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından davalının kat irtifakı şeklinde üzerine kayıtlı 7 ve 8 nolu taşınmazların davacı tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, (taraflar arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmasa dahi) davacı kooperatif, davalı yararına yapmış olduğu imalatların bedelini, Borçlar Kanunu"nun 410 ve devamı (TBK"nun 526 ve devamı) maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince isteyebilecektir.
Hükme esas alınan raporda; davalı adına olan taşınmazların nitelikleri, konumları, mevkiileri, emsallerinin alım satım rayiçleri, imar durumu vs. dikkate alınarak taşınmazların rayiç değerleri bulunmuş, mahkemece bu rapor doğrultusunda hüküm tesis edilmiş ise de davacı taraf, davalı adına yapmış olduğu imalatların bedelini talep edebilir,
Bu durumda mahkemece, davacının, davalı adına yapmış olduğu imalat bedellerinin konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor doğrultusunda belirlenmesi ve sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken taşınmazların rayiç değerlerini tespit eden bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.