10. Hukuk Dairesi 2019/6395 E. , 2021/582 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yaşlılılık aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, davacıya 01.10.2002 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının .... A.Ş.’de 07.03.2006 - 31.12.2006, 02.07.2007 - 31.12.2007, 04.01.2008 - 03.04.2008, 15.04.2008 - 14.07.2008, 15.07.2008 - 30.09.2009 ve 04.04.2010 - 31.12.2011 tarihleri arasında çalıştığı, 01.10.2009-30.11.2009 ve 04.12.2009 - 03.04.2010 tarihleri arasında Ladin İnşaatta çalıştığı, davalı kurumun 09.04.2012 tarihli kararı ile 07.03.2006-17.04.2012 tarihleri arasında ödenen aylıkların yersiz ödenmesi nedeniyle 5510 sayılı Kanun"un 96. maddesinin a bendi uyarınca 51.546,89 TL asıl, 13.580,93 TL faiz olmak üzere toplam 65.141,82 TL borç tahakkuk ettirdiği ve 15.05.2012 tarihinde davacıya tebliğ ettiği, bunun üzerine eldeki dava ile ödenen yaşlılık aylıklarının yersiz olduğuna, geri ödenmesine ve emekliliğin durdurulmasına ilişkin kurum işlemlerinin iptali ile borçlu bulunmadığının tespitinin talep edildiği; diğer taraftan yargılama sırasında kurum tarafından, davacıya yeniden 18.01.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 18.10.2015 tarihinde yeniden yaşlılık aylığı bağlandığı, dava konusu olan 51.546,89 TL"yi ise terkin ederek borç kaydını "kamuda geçen sürelere göre" hesaplayarak 40.772,82 TL şeklinde düzelttiği ve (09.10.2015 tarihi itibariyle) faizsiz olarak borç kaydı oluşturduğu, Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 04.07.2018 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
01.01.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5277 sayılı Bütçe Kanununun 25. maddesi ile; herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların bu aylıkları kesilmeksizin, kamu kurumlarında herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamayacakları ve görev yapamayacakları düzenlemesi getirilmiştir. Bütçe Kanunu ile yapılan bu düzenleme sonrasında kanun koyucu, bütçe kanunlarına bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamayacağına ilişkin Anayasanın 161. maddesi hükmünü gözeterek, bütçe kanunlarında yer almaması gereken hükümlerin temizlenmesi amacıyla çıkardığı, 27.04.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 29. maddesinin c bendi ile, 5277 sayılı Kanunun 25. maddesinde yer alan hükmü yürürlükten kaldırmış, ancak, aynı düzenlemeyi anılan Kanunun 30. maddesi ile yeniden getirmiştir. 30. maddesinde “Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50"sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.” hükmü yer almaktadır.
Somut olaya geri dönüldüğünde, Mahkemece, davacının Beltaş A.Ş. nezdinde çalıştığı dönemler dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, davacının hiç çalışmadığı ya da Ladin İnşaat"ta çalıştığı dönemleri de kapsayacak şekilde ve kurumun, yargılama sırasında dava konusu 51.546,89 TL"yi terkin ederek borç kaydını 40.772,82 TL şeklinde düzelttiği de göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup yapılması gereken iş; davacının Beltaş A.Ş. nezdinde çalıştığı dönemler dikkate alınarak, kurumdan bu dönemlerde aldığı yaşlılık aylıkları da sorulmak ve belgeleri de celbedilmek suretiyle 5510 sayılı Kanun"un 96. maddesi b bendine göre hesaplama yapmak üzere yeniden hesap bilirkişisinden rapor alınarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.