Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/943
Karar No: 2017/9565
Karar Tarihi: 16.11.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/943 Esas 2017/9565 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/943 E.  ,  2017/9565 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili ...Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 09/04/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin ...ilçesi, .../Ücret köyü 2400 sayılı parselde kayıtlı 10.650 m² taşınmazını usulüne uygun olarak tapu dairesinde yapılan satış işlemi ile tapu kayıtlarına güvenerek 22/10/2005 tarihinde..."dan satın aldığını, işbu tapu kaydına ilişkin kadastro çalışmalarının 1969 yılında tamamlandığını, 10/01/1969 yılında da tescilinin yapıldığını, müvekkiline gönderilen yazıda ...ilçesi, ... mahallesi 586 parselde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uygulama çalışmaları sonucunda çalışma alanı teknisyenlerince mükerreklik tespit edildiği, 30 gün içinde dava açılmadığı taktirde söz konusu taşınmazın mükerrer olan kısmının iptal edileceğinin bildirildiğini, yine aynı şekilde ... Kadastro Müdürlüğünün gönderdiği yazı ile...mahallesi 586 nolu parselin komşu ...ilçesi, ...-Ücret köyünde bulunan 2400 sayılı parsel ile binmeli olduğunun yapılan çakışma ve kenarlaştırma sonucu anlaşıldığınının bildirildiğini, müvekkiline ait taşınmazın kadastro çalışmalarının 1969 yılında tamamlandığını, ...... mahallesindeki kadastro çalışmalarının ise 1957 yılında tamamlandığını, Kadastro Kanununun 22. maddesinin 1. fıkrası gereğince sicilin düzeltilmesi davası açma imkanının da bulunmadığını, davacı müvekkilinin 1969 yılındaki kadastro çalışmalarına göre oluşturulan tapuya istinaden taşınmazı satın aldığını, 4721 sayılı TMK"nın 1023. maddesinde tapu kütüğündeki tescile ilişkin üçüncü kişilerin kazanımı koruma altına alınmış ise de güven ilkesinin tapu sicilinin aleniyetinin bir sonucu olduğunu, çift tapu olayı olarak adlandırılan mükerrer kadastro ile tapu sicilinin kendi içerisinde çelişkiye düştüğünü, aleniyetini yitirdiği için iyi niyetli üçüncü kişilerin hakkı korunmaz ve geçersiz olan tapu iptal edilir denildiğini, bu nedenle iyi niyetli olarak tapu kayıtlarına güvenerek taşınmaz edinen kişinin zararının giderilmesinin tek yolunun TMK"nın 1007. maddesi olduğunu, bu maddeye göre tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devletin sorumlu olduğunu belirterek taşınmazın 7535 m²"lik kısmının mülkiyetinin mükerrer kadastro sonucu iptal edilmesi nedeniyle davacı müvekkili ..."nun uğradığı gerçek zararın bilirkişi aracılığıyla tespit edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik m²"si 15,00 TL"den olmak üzere toplam 113.025,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/10/2012 tarih 2012/281 E. 2012/878 K. sayılı yetkisizlik kararı ve yasal sürede talepte bulunulması üzerine dosya... 3. Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 27.10.2014 tarih ve 2014/15878 -2014/24009 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının 25.10.2005 tarihinde tapuda yapılan resmi işlemle 10650 metrekare yüzölçümlü olarak satın aldığı Ücret köyü 2400 parsel sayılı taşınmazın, 2010 ve 2011 yıllarında Kadastro Kanununun 22. maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmalarında, 7535 m2 kısmının komşu...köyü 586 parsel sayılı taşınmaza binmeli olduğu ve kadastrosu daha sonra yapılan 2400 parsel sayılı taşınmazın bu 7535 m2 kısmının mükerrer kayıt oluşturduğu tespit edilip, yüzölçümünün eksiltilmesi üzerine davacı tarafından tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Her ne kadar davacının, 10650 m2 yüzölçümlü olarak satın aldığı taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında yapılan hatalı işlemler nedeniyle mükerrer kayıt durumuna düştüğü ve davacıya ait taşınmazın yüzölçümünde 7535 m2 bir eksilme olduğu tüm dosya kapsamı ile sabit ise de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müfettişleri, ..., ... ve ... tarafından düzenlenen 12.12.2013 tarihli inceleme raporunda, davacıya ait Ücret köyü 2400 parsel ile ...mahallesi 586 parsel arasında herhangi bir mükerrerlik bulunmadığı,...mahallesinde 1957 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında, tapulama genel sınırını oluşturan derenin aşılarak komşu Ücret köyü arazisine girilerek ölçüm yapılmasından kaynaklandığı, bu durumun 2010-2011 yılında yapılan yenileme çalışmasında da fiili zemin durumuna dikkat edilmeyerek, pafta üzerinden sayısallaştırma yapmak suretiyle yenileme yapılması nedeniyle fark edilmediği tespit edilmiş olup, bu inceleme raporu doğrultusunda, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca davacıya ait Ücret köyü 2400 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünde tekrar düzeltme yapılması için çalışmalara başlanıldığı anlaşılmıştır.
    4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, dava konusu somut olayda, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki sıralı işlem olan ve sicil kavramı içersinde yer alan kadastro çalışmalarının hatalı olarak yapıldığı ve dolayısı ile tapu sicilinin hatalı olarak oluşturulduğu sabit ise de, TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için, davacının taşınmazı geri alma imkanının kalmaması ve zararın doğmuş olması dava şartıdır.
    Bu durumda, davacının Ücret köyü 2400 parsel sayılı taşınmazının yüzölçümündeki, mükerrer kayıt nedeniyle meydana gelen 7535 m2"lik azalmanın da hatalı işleme dayandığı yönündeki inceleme raporu doğrultusunda, Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca düzeltme yapılması için ...Kadastro Müdürlüğünce çalışmalara başlandığı gözetilip, bahsedilen işlemin sonucu beklenerek, ortaya çıkacak duruma göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yerolmadığına, davacı lehine AAÜT gereğince takdir edilip hesaplanan 10062,87 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava; TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, nispi harcı tamamlanan dava değeri üzerinden davacı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 16/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi