3. Hukuk Dairesi 2016/20533 E. , 2018/7606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı,18/08/2014 tarihinde sabah 07:30 sıralarında onarım yapan ...yetkililerinin hatası ile binaya fazla voltaj verilmesi sebebiyle dairesinde yangın çıktığını, çıkan yangın sebebiyle beyaz eşyalarının tamamen kullanılmaz duruma geldiğini, hizmetin sunumu sırasında meydana gelen her türlü hukuka aykırı iş ve eylem sebebiyle uğranılan zarardan kusurlu eyleme sebep olan şirketin sorumlu olacağını bu nedenlere uğramış olduğu 12.350,00 TL"lik zararın davalı şirketten alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, olay günü şirket yetkilileri tarafından yapılan araştırmada, gerilim değerlerinin standart olduğunu, yangın çıkmasına yol açacak gerilim dalgalanmasının yaşanmadığını, bağlantı noktasından kullanım yerine kadar olan teçhizatların davacının mülkiyetinde olduğunu ve davalı şirketin sorumlu olmadığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinden şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacının kendi sorumluluğunda olan elektrik iç tesisatının yönetmeliklere aykırı olması nedeniyle yangının meydana geldiğini beyan ederek davanın reddine dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 12.350,00 TL "nin 12/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, yangın sebebi ile oluşan zararlara yönelik maddi tazminat talebine ilişkindir.
Bilindiği üzere zarar, malvarlığında meydana gelen bir azalmayı yani eksilmeyi ifade eder. Bu eksilme, mal varlığının zarar verici eylemin işlenmesi sonucu içine düştüğü durum ile bu eylem olmasa idi mal varlığının bulunacak olduğu durum arasındaki farktan ibarettir.
Nitekim tazminatın amacı da, mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski duruma getirilmesinin sağlanmasıdır. Bir başka ifadeyle, tazminat miktarı hiçbir zaman gerçek zararı aşmamalıdır.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Somut olayda, mahkemece, yangınının çıkış nedenin belirlenmesi ve kusur tespiti için mahallinde keşif yapıldığı, keşfe katılan elektrik bilirkişisi raporunda, yangının binanın yüksek gerilime maruz kalması sonucu meydana geldiği, davalının kusurlu olduğu, ayrıca davacı tarafından yapılan tadilat bedellerinin de hasarlara uygun olduğu görüşünün bildirildiği, raporun hükme esas alındığı anlaşılmıştır. Elektrik bilirkişisinin yapılan tadilat bedellerine yönelik uzman olmadığı açıktır. Bunun dışında, yapılan tadilatların olay tarihi itibari ile değerinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde hesaplanması ve gerçek zararın bu şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Rapor, bu hali ile yetersiz Yargıtay ve taraf denetimine açık değildir.
Bu durumda mahkemece, ehil bilirkişiden davacı tarafından yapılan tadilatların olay tarihi itibariyle değerlerinin tespit edilip, bu değerler üzerinden tazminata karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.