3. Hukuk Dairesi 2018/4047 E. , 2018/7608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ..." in borç tahakkuk ettirilen dönemlerde ...nolu sözleşme ile idarelerinin abonesi ve sözleşmeli yerin fiili kullanıcısı olduğunu, borcun sözleşmeden kaynaklı su alacağı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla ... 3. İcra Müdürlüğünün 2009/1065 sayılı dosyası ile borçlu ... hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, ancak davalının borca itiraz edip takibi durdurduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun % 40" dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; her ne kadar dava konusu bağımsız bölümü kiralamış ise de sonradan gelişen olaylar nedeniyle burada hiç bulunmadığını, Emniyet teşkilatında memur olduğundan böyle bir iş yapmasının mümkün olmadığını, zaten o tarihlerde tayini çıktığını, itirazında da görüldüğü üzere bu eylemin daha önceki veya sonraki kiracıları ilgilendirdiğini, bu nedenlerle delillerin toplanmasını ve değerlendirilmesini haksız açılan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2009/1065 sayılı dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 2.244,61 TL asıl alacak, 655,73 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda, dava konusu yerde düzenlenmiş, ikisi davacı adına toplamda dört adet kaçak tespit tutanaklarının olduğu, yapılan tespitlerde, kolon borusundan direkt bağlantı yapılarak kaçak su kullanıldığının tespit edildiği ve bunun üzerine 21.12.2005 tarihinde davacı şirket tarafından davalının resen su aboneliğinin yapıldığı belirlenmiştir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında; kaçak kullanım nedeni ile davacının sorumlu olduğu bedelin hangi usullere göre hesaplandığı açık olmadığı gibi, raporda ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Tarifeler Yönetmeliği hükümlerinin incelenmediği anlaşılmıştır. Rapor, bu hali ile yetersiz ve Yargıtay denetimine açık değildir.
Buna göre; mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında seçilecek konusunda uzman bilirkişiye tevdiyle davacının davalıdan isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek ve davacı itirazlarını da karşılayacak şekilde taraf ve Yargıtay denetimine uygun rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.