Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/156
Karar No: 2018/7615
Karar Tarihi: 04.07.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/156 Esas 2018/7615 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/156 E.  ,  2018/7615 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyizi ve davalı tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı ; davalı belediyenin, su aboneliğinden dolayı tahakkuk eden fatura bedellerini ödememesi üzerine, ... 18 İcra Müdürlüğünün 2003/3321 sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini; ancak, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; davalının borca vaki itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; yapılan yargılama neticesinde; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davaya konu borcun 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenmesi nedeniyle, taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına ve taraf vekilleri lehine avukatlık ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün, davacı tarafından temyizi üzerine; Dairemizin, 12.02.2014 tarih, 2013/17121 esas ve 2014/2006 karar sayılı ilamı ile;"Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret başlıklı 6. maddesi ve ...nun 331.maddesi gereğince mahkemece konusuz kalan fatura bedelleri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi ayrıca 6111 sayılı yasa kapsamına alınan ve ödenen fatura bedelleri dikkate alınarak davacı ve davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu oldukları miktar değerlendirilerek, karar verilmesi gerektiği" belirtilerek bozulmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyularak, bu defa, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, 15.370,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 02.04.2015 tarih, 2015/2978 E, 2015/5474K sayılı ilamı ile “....Somut olayda, takibe konu alacağın tamamı dava açıldıktan sonra yapılandırılmış ve ödenmiş olduğundan dava konusuz kalmıştır. Davanın açılmasına davalı sebebiyet vermiştir. Bu durumda, mahkemece; yapılandırılarak ödenen takibe konu olan alacağın tümü üzerinden, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda açıklanan miktar üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davacı taraf yararına 25.726.00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davacı ve katılma yoluyla davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Davalının temyiz istemi yönünden;
    Davacının temyiz dilekçesi, davalıya 21.12.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Hükmü temyiz etmemiş olan tarafın, diğer tarafın temyizine cevapla hükme ilişkin itirazlarını bildirmek suretiyle hükmü katılma yolu ile temyizi mümkün (HUMK m. 433/2) ise de, bu şekilde yapılan temyizin süresi, temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren on gündür. Bu süreden sonra verilen cevap dilekçesindeki itirazların temyizen incelenmesi artık mümkün değildir. Davalı taraf hükme ilişkin itirazlarını içeren temyiz dilekçesini yasal on günlük süreden sonra 04.01.2018 günü verdiğine göre; süresinde olmayan katılma yoluyla temyiz isteğinin reddi gerekmiştir.
    2- Davacının temyiz itirazları yönünden;
    Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep(kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.
    Mahkemece; her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
    Somut olayda; konusuz kalan davada yapılandırılarak ödenen bedel üzerinden vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma yapılmış olmasına rağmen, mahkemece takip konusu asıl alacak tutarı 329.605,88 TL üzerinden hesaplama yapılarak 25.726,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Oysa; dosyada yer alan ..."nün 20 Kasım 2012 tarihli yazısı ve ekindeki Muhasebe işlem fişinden davacının davalıya yapılandırma bedeli olarak 345.050,19 TL ödediği anlaşılmaktadır.
    Hâl böyle olunca; mahkemece davacı lehine ödenen yapılandırma bedeli üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, icra takibine konu asıl alacak üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın davacı taraf yararına düzeltilerek onanması HUMK"un 436/2. maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının süresinde olmayan katılma yoluyla temyiz isteğinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün 3. fıkrasındaki “25.726 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “26.653,01 TL” ibaresinin eklenmesine hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz isteminde bulunan davalı ve temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde davacı taraf yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi