3. Hukuk Dairesi 2016/20940 E. , 2018/7623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; sahibi bulunduğu tavuk çiftliğinde 07.09.2014 tarihinde meydana gelen elektrik kesintisi nedeniyle 8.500 adet tavuğun telef olduğunu zarara davalının bildirime rağmen elektrik arızasını zamanında gidermemesinin yol açtığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, HMK"nun 107. maddesi uyarınca davasını ileride kesin alacağa dönüştürmek üzere, şimdilik 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının zararın meydana gelmemesi için gereken önleyici tedbirleri almadığını, olay nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın usul ve esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının olay günü elektrik arızası riskine karşı aldığı jenaratörü etkin kullanmadığı gerekçesiyle, TMK"nun 2. maddesi hükmüne dayalı olarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; elektrik kesintisi nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
6098 sayılı yeni Türk Borçlar Yasası’nın 69’uncu ve önceki 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 58’inci maddelerinde “bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden” sorumlu ve kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü” tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denmektedir. Burada bina malikine kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep,zarar görenin kendi kusuru,üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
Enerji nakil hatları,bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu,bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur.
Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusuru olarak belirlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafın maliki bulunduğu tavuk çiftliğinde elektirik arızası olasılığı düşünülerek jenaratör sistemi kurulduğu, davacının olay günü davalı ... kurumunu aradığı dosya kapsamındaki arama dökümlerinden ilk aramanın 07.09.2014 tarihinde saat 23.39 sularında olduğu, sonrasında yeniden aramalar yaptığı ve elektrik idaresinin ilgili birimine çağrı kaydının 05.27 saatlerinde düştüğü, arızanın ise, 06.06" da giderildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; çiflikteki kümes hayvanlarının bulunduğu kısımda yaşanan elektrik kesintisi nedeniyle havalandırma yapılamadığı, davacının birden fazla kez arıza bildiriminde bulunduğu, kullanımındaki jenaratörü yetersiz de olsa çalıştırdığı buna rağmen havalandırma sistemi kesintisiz çalışmadığından hayvanların telef olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar; olayın jeneratörün etkin kullanılmaması nedeniyle meydana geldiği kanaati ile davanın reddine karar verilmiş ise de; davaya konu edilen yerdeki ENH"nda yaşanan arızanın davalının sunduğu hizmetin niteliği ve yapısı dikkate alındığında yukarıdaki açıklamalar da gözetildiğinde illiyet bağını kesen bir sebep olarak düşünülemeyeceği kuşkusuzdur. Davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu açıktır. Ancak olayda jeneratörün çalışmaması ve davacının diğer tedbirleri almamış olması ancak tazminat miktarının hesabında gözetilecek hususlardandır.
Hal böyle olunca; mahkemece, elektrik kesintisine neden olan arızanın davalının sunduğu hizmetin niteliği ve yapısı dikkate alındığında illiyet bağını kesen bir sebep olarak düşünülemeyeceği ve davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gözetilerek, alanında uzman önceki bilirkişiler dışında üç kişilik bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmak suretiyle davacının söz konusu işletmede kullandığı jeneratörün işletme bakımından kullanıma uygun olup olmadığı ve gerekli diğer tedbirleri alıp almadığı değerlendirilmek suretiyle,davacıya atfedilebilecek bir kusurun bulunup bulunmadığının tespiti, kusuru bulunduğunun tespiti halinde ise oranının belirlenmesi ve o oranda meydana gelen zarardan indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.