20. Hukuk Dairesi 2015/11169 E. , 2017/1411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Altındağ ilçesi, ... köyü 262 parsel sayılı 9.200 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile ... ve ortakları adlarına tapuda kayıtlı olup beyanlar hanesine 06.11.2006 tarihinde taşınmazın tamamının 6831 sayılı Kanunun 1. maddesine göre orman sınırları içinde kaldığı, 15.10.2009 tarihinde ise, taşınmazın tamamen orman tahdit sınırı içinde kaldığı şerhleri konulmuştur.
Davacılar ... ve ... 27.10.2009 tarihli dilekçe ile çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki orman şerhinin silinmesi ve orman kadastrosunun iptal edilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun 18.10.1990 tarihinde ilan edildiği, orman kadastrosunun iptali için 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde düzenlenen 6 aylık ve 10 yıllık hak düşürücü sürelerin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/05/2012 gün ve 2012/3960-7400 E-K sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "...Mahkemece, orman kadastrosunun iptali için 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde düzenlenen 6 aylık ve 10 yıllık hak düşürücü sürelerin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, somut olayda, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinin uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Çünkü, beyanlar hanesi üzerinde bulunan şerhlerin silinmesi istemleri herhangi bir hak düşürücü süre ile sınırlandırılmamıştır. Şerhin dayanağını oluşturan işleme göre uygulama yapılması gerekmektedir. ... Öte yandan; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme de yeterli değildir. Şöyle ki, uzman bilirkişiler tarafından yapılan uygulamada taşınmazın kısmen mi yoksa tamamen mi tahdit içinde kalıp kalmadığı hususunda tereddüt oluşmuştur. Zira bilirkişiler tarafından taşınmazın imar planı ve otoban yol şevinde kalan bölümlerinin kesinleşmiş tahdit içinde mi olduğu veya olmadığı hususunda herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Yine çekişmeli taşınmazın tapu kaydında ... köyü yazılmasına rağmen Karacaören köyü orman tahdit belgeleri getirtilmiştir. Mahkemece, ... köyü ile Karacören köyünün aynı köy olup olmadığı da araştırılmamıştır... " denilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, dava konusu ... Köyü ... mevkii 262 sayılı parselin 184 m2"lik kısmının orman tahdidi dışında kaldığının tespitine ve beyanlar hanesindeki bu kısım ile ilgili orman şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
-2- 2015/11169-2017/1411
Dava, tapu kaydının beyanlar hanesi üzerinde bulunan orman şerhinin silinmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 18.10.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları vardır.
Mahkemece davacıların davasının kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, davacılar dava dilekçesinde tapuda adlarına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığı gerekçesiyle, beyanlar hanesine yazılan orman şerhlerinin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece taşınmazın 184 m2"lik kısmının orman tahdidi dışında kaldığının tespiti ile beyanlar hanesinde bu kısımla ilgili orman şerhinin silinmesine karar verildiğine göre davanın kısmen kabulüne şeklinde hüküm kurulması gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Kabule göre de; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, yargılama giderlerinin kabul ret oranına göre hesaplanmaksızın tümünün davalı taraftan alınmasına karar verilmesi ve davalı tarafın kendisini vekil ile temsil ettirmesine karşın lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.