21. Hukuk Dairesi 2014/14577 E. , 2015/842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2011/90-2014/233
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/09/1997-01/11/2000 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1.9.1997-1.11.2000 ve 15.2.2002-31.12.2004 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen tarihli hükmün, Dairemizin 11.09.2009 Tarih, 2007/587 Esas, 2009/581 Karar sayılı ilamı ile "......davacının 1.9.1997-2.3.1998 tarihleri arasında Kuruma bildirilen günler dışında 60 gün daha hizmet akdi ile ve asgari ücretle davalı işyerinde çalıştığının kabulü doğru ise de 3.3.1998-1.11.2000 ve 1.6.2002-31.12.2004 tarihleri arası uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalışması bulunan bordro tanığı veya kayıtlara geçmiş komşu işyeri tanığı dinlenmesi "gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulması sonucu davacının davalıya ait işyerinde 1.9.1997-2.3.1998 tarihleri arasında Kuruma bildirilen günler haricinde 60 gün daha hizmet akdi ile asgari ücretle çalıştığının tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiş ise de bu sonuca bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmeden varıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş
Bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özel gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555-3.11.2004 gün 2004/21-480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, uyuşmazlık döneminin tamamında çalışması bulunan bordro tanığı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; uyuşmazlık konusu dönem olan 3.3.1998-1.11.2000 ve 1.6.2000 ve 1.6.2002-31.12.2004 tarihleri arası işverenin Kurum nezdindeki tescilli bulunduğu adreslerden, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibrettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ile davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.