17. Ceza Dairesi 2015/29865 E. , 2018/5791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın suça konu bonoları; katılanın beyanına göre katılanın kendisine ait işyerinde bulunduğu sırada, tanıklar ... ve ...’ın beyanlarına göre ise katılan ve sanığın ... ... Bar isimli tanık ...’a ait işyerinde hep birlikte bulundukları sırada katılandan incelemek bahanesiyle alıp cep telefonuyla konuşuyormuş gibi yaparak bonolar ile birlikte uzaklaşması şeklinde gerçekleştiğinin belirtilmesi karşısında; eylemin bina içinde gerçekleştiği sabit olduğundan TCK’nın 142/1-(b) maddesine göre cezalandırılması gerekirken hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde TCK’nın 141/1. maddesine göre cezalandırılması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ün temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın, müştekiye ait kendisi tarafından imzalanmış borçlu olduğu senetleri diğer sanık ..."ü bu suça azmettirerek müştekinin elinden çaldırdığının kabul edilmesi karşısında, sanığın bu suçtan kaynaklanan zararları giderdiği yönünde dosyada herhangi bir delil bulunmaması nedeniyle sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulama şartlarının, CMK"nın 231/6-(c) maddesi uyarınca, objektif olarak bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın talep etmiş olması nedeniyle CMK"nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının gerekçeli kararda tartışılmamış olmasını bozma sebebi olarak belirten tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Katılan anlatımı, sanık savunmaları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından sanık ...’nun diğer sanık ...’ü katılanın elinde bulunan bonoları çalması konusunda azmettirmek suretiyle bu suça iştirak ettiği yönünde katılanın atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı halde sanığın atılı suçtan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de; sanık ...’ün suça konu bonoları; katılanın beyanına göre işyerinde bulunduğu sırada, tanıklar ... ve ...’ın beyanlarına göre ise katılan ve sanığın ... ... Bar isimli işyerinde hep birlikte bulundukları sırada katılandan incelemek bahanesiyle alıp cep telefonuyla konuşuyormuş gibi yaparak uzaklaşması şeklinde gerçekleştiğinin belirtilmesi karşısında eylemin bina içinde gerçekleştiği sabit olduğundan bu suça iştirak ettiği belirtilen sanık ...’nun da TCK’nın 142/1-(b) maddesine göre cezalandırılması gerekirken hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde TCK’nın 141/1. maddesine göre cezalandırılması,
3-Sanık hakkında hırsızlık suçundan temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, ertelenen hapis cezası ile ilgili TCK"nın 51/3. maddesi uygulanırken, denetim süresinin gerekçesi de gösterilmeden en üst sınırdan belirlenmesi,
4-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanığın 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 25/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.