MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2009 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü ... ada ... parsel sayılı 29.078 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle, ... ada ... parsel sayılı 5845 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı, asliye hukuk mahkemesine verdiği 20/03/2009 tarihli dilekçe ile taşınmazların bir bölümünün Nisan 1955 tarih ve 98-99 numaralı tapu kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açmış, mahkemece, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 13.05.2014 tarih 2014/2404 – 5446 sayılı kararı ile ... ada ... parsele ilişkin hüküm onanmış, ... ada ... parsele ilişkin hüküm ise “102 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazları bakımından; yörede 2009 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışmalarında çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiği ve 20/02/2009-23/03/2009 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı, davanın da 20/03/2009 günü, yani askı ilan süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25/son maddesi gereğince; kadastro mahkemesinin yetkisi her taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar ve askı ilan süresi içinde açılan davalarda kadastro mahkemelerinin görevli ve yetkili olacağı, tutanağın da kesinleşmeyeceği kabul edilir. Görev konusu kamu düzeninden olup, taraflarca ileri sürülmese de mahkemece re"sen gözönünde bulundurulması gerekir. Bu nedenle; mahkemece, ... ada ... parsel yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dava dosyasının kadastro mahkemesine aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir” gereğine değinilerek bozulmuş, ... Asliye Hukuk Mahkemesince de bozmaya uyulmasının ardından görevsizlik kararı verilmiştir.
Asli müdahil Orman Yönetimi 20.03.2015 harç tarihli dilekçesi ile taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile davaya müdahale talebinde bulunmuştur.
Mahkemece yargılama sonunda davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, asli müdahilin talebin reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada ... parselin davalı hale getirilerek kadastro tutanağının iptali ile harita bilirkişileri ... ve ..."nin 13.05.2015 havale tarihli raporlarındaki krokilerinde (A) harfi ile gösterdikleri 3000,00 m2"lik kısmın ifraz edilerek; 102 adanın en son parsel numarasından sonra gelen bir parsel numarası verilerek; tarla vasfı ile 1/8 hissesinin davacının ablası ...
adına, 7/8 hissesinin davacı adına tespit ve tesciline, ifrazdan sonra geriye kalan 26078,99 m²lik kısmın vasfı değişmeksizin tespit maliki adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm asli müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ile 1979 yılında 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması yapılmıştır. Daha sonra 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre orman kadastro çalışması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu yere uyduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.