1. Ceza Dairesi 2015/4842 E. , 2016/3383 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, tehdit.
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında;
TCK"nun 81, 62. maddeleri gereğince 25 yıl hapis cezası.
2- Sanıklar Ahmet, Adem ve Yusuf hakkında;
TCK"nun 106/2-a-c, 62. maddeleri gereğince ayrı ayrı 3 yıl 4 ay hapis cezası.
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri, katılanlar vekili.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Sanık ... hakkında hükmolunan ceza miktarına göre, müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK"nun 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."nın, maktul ..."i kasten öldürme, sanık ..."un, silahla tehdit suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin sübuta, teşdiden ceza verilmesinin isabetsizliğine, sanık ... müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde meşru savunmaya, suç vasfına, katılanlar... ve.... vekilinin eksik incelemeye, sanıkların nitelikli öldürme suçundan cezalandırılmaları gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A- Sanık ... hakkında maktul ..."i kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden;
a) Gerekçede belirtilen maktulün taşkın sularının sanık ..."un tarlasına zarar vermesi eyleminin sanık ... lehine haksız tahrik oluşturmayacağı açık ise de; maktulün elinde bulunan kürekle sanığa saldırdığı iddiasının üzerinde durularak haksız tahrikin değerlendirilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin nazara alınması zorunluluğu,
B- Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden;
a) Oluşa ve dosya içeriğine göre; maktulün taşkın sularının sanığın tarlasına zarar vermesi nedeniyle başlayan tartışma sırasında maktulün, sanığa hakaret etmesi ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralaması eylemleri nedeniyle sanık hakkında haksız tahrik nedeniyle TCK"nun 29. maddesi gereğince asgari oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
b) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin nazara alınması zorunluluğu,
C- Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden;
Dosya içeriğine göre; sanık ..."in, silahla tehdit suçuna iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
D- Sanık ... yönünden silahla tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden;
Uyap İşletim sisteminden alınan 24.09.2016 tarihli nüfus kayıt örneğinden, sanık ..."nin 20.04.2015 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nun 64. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafii ile sanıklar... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görülmekle, hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 27/09/2016 gününde Üye ..."nın sanık ..."nın eyleminin TCK"nun 87/4. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki karşı oyu ile oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY:
.... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2014 tarih ve 2012/271 E. 2014/252 sayılı Kararı Dairemizin 27.09.2016 tarih 2015/4842 E. 2016/3383 sayılı Kararıyla sanık ... Süvari"nin olay tarihinde maktul ..."i kasten öldürmek suretiyle 81/1, 62. maddeleri müebbet hapisle tecziyesine dair kararının onanmasına ilişkin bölümüne eylemin 87/4 madde kapsamında kaldığından bahisle muhalifim. Şöyle ki;
Mahkemenin gerekçeli kararında ve 01.10.2015 tarih ve 2014/304063 sayılı tebliğnamede de tespit edildiği şekilde olay tarihinde tarlasını sulayan maktulün, tarlasından taşan suların sanık ..."un tarlasına girmesi nedeniyle ikisi arasında başlayan tartışmada tarafların birbirlerine karşılıklı küfür ve hakaretlerde bulundukları, maktulün kayınpederi tanık İsa"nın tarafları yatıştırmaya çalıştığı, tartışmanın birbirlerine karşılıklı yumruklaşmaya kadar gittiği, ..."in olay yerine...l ve...."i çağırdığı, yine ..."un oğlu İbrahim Kuşçi"nin geldikleri gelen ... ve ..."in.."a tekrar kürekle vurması üzerine İsa Aydın"ın tekrar bunları araladığı olayı 200 metre ileride yan tarlada çalışan....ve.....i"nin görmesi üzerine kavgayı ayırmak amacıyla gittikleri, olay yerine daha önce gelen ..."in de...."ye küfür edip üzerlerine saldırması üzerine sanık savunmaları ve maktulün de kayınpederi olan en yakın tanık İsa Aydın"ın karara da gerekçe olan açık beyanından maktul ..."in elindeki küreğin sanık ..."nın da elindeki dirgeni kendisi arada olduğu halde fırlattıklarını “kafasını eğdiğini kendisine bu aletlerin isabet etmediğini İsmail"e kimin aletinin isabet ettiğini görmediğini, bunların attığı aletlerden maktulün yaralandığı ve yere düştüğü buradan hastahaneye götürüldüğünü” beyan etmiş olup,
Olay yerinde bir adet otların içerisinde kanlı dirgen ve diğer aletler bulunmuş yapılan DNA incelemesinde, dirgendeki kanın maktulün kanıyla aynı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkeme karar gerekçesini 11. sayfasında “her ne kadar sanıklar tarlalarında çalışmakta iken kullandıkları tarım aletleriyle Yusuf Kuşçi"ye destek olma gayesiyle olay yerine geldiklerini, ellerindeki tarım aletlerinin maktul ve yakınlarını korkutmak amacıyla bulundurduklarının ve gösterdiklerinin kabulu gerektiğini, sanıkların savunmaları ile tanık beyanlarına göre sanıklar ile maktulün mensup olduğu aile arasında bir soğukluk bulunduğunu ancak adam öldürmeyi gerektirecek nitelik ve derecede bir husumet bulunmadığını tespit etmiş olup, somut olaya bakıldığında da maktulün yaralanması ile sonuçlanan olayda olayın ani gelişen tartışma ve kavga sonucu oluştuğu sonucuna varmıştır”. ...nın savunması tüm dosya beyanlarından da elindeki dirgeni atması sonucu maktulün tek darbe ile yere düşüp 09.07.2012 tarihinde kaldırıldığı hastahanede 21.07.2012 tarihinde kafa kemiklerindeki kırık ile beyin dokusu harabiyeti sonucu meydana gelen beyin kanamasından vefat ettiği, yapılan otopsisinde tespit edilmiştir.
Bu duruma göre olayda 5237 sayılı TCK.nun 23. maddesinde düzenlenmiş bulunan ve TCK.nun 87/4 maddesinde tarif edilen kasten yaralama sonucu mağdurun ölmesine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2011 tarih 2011/1-151 E. 2011/290 sayılı yine 25.02.2014 tarih 2013/1-765 E. 2014/92 sayılı örnek kararlarında zikredilen suçu oluşturmakta olup, 87/4. maddesinin uygulanması için,
a; Failin yaralama kastıyla hareket etmesi,
b; Mağdurun TCK.nun 86 madde 1 veya 3. fıkrasında düzenlenen şekilde yaralanmış olması,
c; Failin eylemi ile arasında illiyet bağı bulunacak şekilde mağdurun ölmesi,
d; Failin meydana gelen ölüm sonucuna ilişkin en az taksir derecesinde bir kusuru bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekli olup,
5237 sayılı TCK.nun kasten öldürme başlığı altındaki 81. maddede düzenlenen suçun manevi unsuru öldürme kastı iken 87. maddenin 4. fıkrasında düzenlenen yaralama sonucu ölüme neden olma suçunun manevi unsuru yaralama kastıdır. Suçu vasıflandırmadan önce failin kastının öldürmeye mi yoksa yaralamaya mı yönelik olduğunun öncelikle tespiti gerekli olup, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.07.2003 gün 196-212; 30/09/2003 gün ve 226-229 sayılı örnek kararlarında belirtildiği şekilde suç nedeni, kullanılan aletin cinsi, kullanılış şekli, isabet alınan bölge, darbe adeti ve şiddeti, failin suçtan önceki ve sonraki davranışları, aradaki husumet, hedef seçme olanağının bulunup bulunmadığı, mağdurdaki yaraların yerleri ve nitelikleri, failin fiiline kendiliğinden mi, yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiği gibi ölçütler esas alınmak suretiyle kastının saptanması gerekli olup;
Somut olayda mahkemenin gerekçesinde ve tebliğnamede de belirtilen şekilde aniden gelişen olayda karşılıklı kavgada öldürme kastı olmaksızın sanığın attığı dirgenin mağdurun başına isabeti sonucu yere düşerek kaldırıldığı hastahanede üç gün sonra öldüğü anlaşılmış olup, aralarında herhangi bir husumette bulunmamasına rağmen sanık ..."nın TCK.nun 23, 87/4. maddelerine göre tecziyesi gerekirken kasten maktulü öldürdüğünden bahisle 81/1. maddesinden hüküm kurulması mahkemenin gerekçesinde bu hususu da belirtmesine rağmen suça yanlış vasıf vererek 81/1. maddesinden hüküm kurmuş olup, hükmü bu şekilde karıştırması usul ve yasaya aykırı olup, belirtilen gerekçeyle bu sanık yönünden çoğunluk görüşüne katılmadığımı belirtir muhalefet görüşümdür.
Muhalif Üye
27/09/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Metin Serhantaş"ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ... ..."un yokluğunda 06/10/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.