Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11370
Karar No: 2017/1513
Karar Tarihi: 24.02.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11370 Esas 2017/1513 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, İstanbul Göksu Deresi Çevre Düzenleme Projesi kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve 104 ada 1, 105 ada 1 ve 108 ada 1 sayılı parseller içerisinde kalan yerlerin tespiti ile bu parsellere eklenmesi talebiyle dava açmıştır. İlk karar davacı lehine çıkmış, ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında yapılacak inceleme sonucu kesinleşmiş kadastro paftaları, memleket haritaları ve uzman bilirkişi raporları ile taşınmazların öncesinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Son kararda, 105 ada 7, 8, 9, 10 ve 17 nolu parseller içinde kalan yerlerin, (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısımlarının tespit ve tescili belirlenmiştir. Kararda işaret edilen kanun maddeleri şunlardır: 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar, 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları ve 14 ve 17. maddeleri, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E. K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E. K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25
20. Hukuk Dairesi         2015/11370 E.  ,  2017/1513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ile davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi vekili 28/10/2008 havale ve harçlandırma tarihli dilekçesinde özetle; ... ilçesi, ... köyünde kain 104 ada 1, 105 ada 1 ve 108 ada 1 sayılı parseller içersinde kalan, ... kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan yerlerin ... vasfıyla tespiti ile 104 ada 1, 105 ada 1 ve 108 ada 1 sayılı parsele eklenmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 27/02/2014 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, bu kararın süresinde temyizi üzerine Dairemizin 2015/9 Esas - 2015/551 Karar sayılı ilamı ile; "Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazların ... sayılan yerlerden olduğu kabul edilerek ... niteliği ile ... adına tesciline karar verilmiş ise de, hükme esas alınan 16/12/2013 havale tarihli ... bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, çekişmeli taşınmazların tamamının 1955 yılı basımlı memleket haritasında ... alanında kaldıkları ve ... sayılan yerlerden oldukları; Dairenin geri çevirme kararı üzerine hazırlanan 20/12/2014 tarihli ek raporda ise taşınmazların (A) ve (B) olarak ikiye ayrılmış şekilde gösterilip (B) harfi ile gösterilen kısımlarının 1954 - 1984 - 1992 yılı hava fotoğrafları ile 1955 - 1986 - 2005 yılı memleket haritalarında açıklık, ziraat alanı, bağlık alanlarda, (A) harfi ile gösterilen kısımlarının ise meşe ... ağaçları ile kaplı alanlarda kaldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Dosyadaki raporlara göre çekişmeli taşınmazların ... sayılan yerlerden olup olmadığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde duraksama olmuştur. Bu haliyle raporlar hükme yeterli değildir. Bu raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece, 1955 - 1986 - 2005 tarihli memleket haritaları, 1954 - 1984 - 1992 tarihli hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E. K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E. K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E. K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli;
    toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler yardımıyla yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritalarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritalarının ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazlar üzerinde önceki tarihlerde bağ bulunup bulunmadığı var ise hangi tarihlerde kaldırıldığı ve 1984 tarihli hava fotoğraflarının incelenmesi sonucu kullanılan yerlerden olup olmadığı, dava konusu taşınmazların ... sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmelidir.
    Yukarıda açıklanan yönteme göre yapılacak araştırma sonunda, taşınmazların ... olmadığı ve zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olduğu anlaşılırsa, bu defa davalı gerçek kişiler yönünden 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı; imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tesbiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı; parsellerin öncesinin ne olduğu, imar ve ihyanın kim tarafından ve hangi tarihte tamamlanıp bittiği, zilyetliğin hangi tarihte başlayıp kimler tarafından ne biçimde sürdürüldüğü, kullanımın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı; terk var ise bunun iradi terk olup olmadığı üzerinde durulmalı, davalı gerçek kişilerin belgesiz zilyetlik yoluyla kazandıkları toprak olup olmadığı, varsa cinsi ve miktarı tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden çekişmeli taşınmazlar dışında, başka taşınmazlar için salt zilyetlik nedenine dayalı olarak açtıkları tescil davalarının bulunup bulunmadığı mahkemeler yazı işleri müdürlüğünden sorulup tesbit edilmeli ve 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp, dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir." denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; 105 ada 7, 8, 9, 10 ve 17 nolu parseller içerisinde kalan ve fen bilirkişinin krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen kısımlara ilişkin kadastro tespitinin iptali ile ... vasfı ile aynı ada içerisinde farklı parsel numarası ile ... adına tespit ve tesciline, 105 ada 7, 8, 9, 10 ve 17 nolu parseller içerisinde kalan ve fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısımlara ilişkin kadastro tespitinin iptali ile aynı ada ve parsel numarasıyla tespit malikleri olan dahili davalılar adına tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, ... harç alınmasına yer olmadığına 24/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi