22. Hukuk Dairesi 2015/31764 E. , 2018/11830 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenlik nezdinde 12.04.2010 yılında servis şoförü olarak çalışmaya başladığını, aylık ücretlerinin zamanında ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ücretinin de ödenmediğini, fazla mesailerinin de karşılığının ödenmediğini, alacakları ile ilgili olarak şirket yetkilisi ile görüştüğünde önüne istifa dilekçesi konulduğunu, müvekkilinin imzalamak istememesi üzerine "çek git" denildiğini, müvekkili üzerinde baskı kurulmak istenmesi üzerine müvekkili davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının servis şoförü olarak müvekkili şirkette çalıştığını, hiçbir gerekçe göstermeden işten ayrıldığını, fazla mesai yapılmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre davacının haftalık 10 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, tanıklık yaptığı tarihte davalı işyerinde halen çalışmaya devam eden davacı tanığının sabah servisinin 06:30 - 09:00 arası, öğlen servisinin 14:00 -15:00 ya da 15:00 -16:00 arası, akşam servisinin 18:00 -19:30 arası olduğunu, belirtilen çalışma saatleri dışındaki ara bölümlerde istirahatli ve tamamen serbest olduklarını, bu istirahat saatlerinde gerekirse arabanın anahtarını bırakıp iş yerinden ayrıldıklarını beyan ettiği görülmektedir. Buna göre davalı işyerinde servis şoförü olarak çalışan davacının servis saatleri dışında serbest ve istirahatli olduğu, 06.30-09.00 arası 2,5 saat- 14.00-15.00 arası 1 saat, 18.00-19.30 arası 1,5 saat olmak üzere günlük 5 saat , haftalık 25 saat çalıştığı ve haftalık 45 saatlik çalışma süresini aşmadığı anlaşılmakla söz konusu talebin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesiçalışma saatlerinin haftanın 5 günü mümkündür. Ücreti ödenmeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır
Somut olayda, davacı işçinin fesih bildiriminde feshe gerekçe olarak fazla mesai ücretinin ödenmemesi dışında aylık ücretinin de zamanında ödenmediğini gösterdiği ancak dosya kapsamına göre mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının fazla mesai yapmadığının anlaşılmasına göre Mahkemece davacının ücretin ödendiği banka hesap kayıtları da getirtilmek suretiyle dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının ücretlerin zamanında ödenip ödenmediği tespit edilmeli ve sonucuna göre feshin haklı olup olmadığı değerlendirilmelidir. Eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.