
Esas No: 2015/31820
Karar No: 2018/11836
Karar Tarihi: 14.05.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/31820 Esas 2018/11836 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, Şeker İş Sendikasının ...Konfederasyonuna bağlı Şeker-İş Kolunda faaliyet yürütmek üzere kurulmuş tesislerde çalışan işçilerin örgütlü bulunduğu ve sektörde Toplu İş Sözleşmesi imzalama ve yetkisine sahip tüzel kişiliği bulunan bir işçi sendikası olduğunu, sendika üyesi işçilerin mevcut ve geleceğe yönelik hak ve çıkarlarını korumak yanında Şeker İş Kolunda örgütlenme hakkından yararlanamayan, henüz sendikalı olmamış işçileri sendika çatısı altında toplamak ve Toplu İş Sözleşmesi ile daha güvenceli bir çalışma ilişkisinden yararlandırmak misyonuna sahip olduğunu, bir çok sendikalı işçinin davalı işveren tarafından değişik gerekçelerle sendikal örgütlenmek adına sistematik bir şekilde işten çıkarıldığını, davacının iş akdinin de 30.03.2013 tarihi itibariyle feshedildiğini, sendikaya üye olan işçilerin sendikadan istifa etmeleri için tehdit edildiklerini, işçilerin haklarında dayanaksız tutanaklar tutulduğunu, çalışma yerlerinin değiştirilerek ağır çalışma koşulları dayatıldığını, toplu fesih gerçekleştirildiğini, bu fesihlere bağlı olarak .... İş Mahkemesinde çeşitli tarihlerde toplamda 47 üye işçi adına işe iade davalarının açıldığını, bu davalarda mahkeme tarafından iş sözleşmelerinin sendikal nedenle feshedildiği kabul edilerek, işçilerin işe iadelerine karar verildiğini, verilen kararların Yargıtay tarafından onandığını, 6356 sayılı Kanunun 25.maddesi uyarınca sendikal nedenle iş akdi feshedilen davacının lehine 1 yıllık ücreti tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı şirket tarafından 30.03.2013 tarihinde geçerli nedenlerle işten çıkarıldığını, davacının savunmasının alındığını, 30.03.2013 tarihli savunmasında iş güvenliğini ihlal ettiğini davacının ikrar ettiğini, davalı şirketin iş yerinde iş kazasının olmaması için gerekli tüm tedbirleri aldığını, davacının yaptığı çalışmanın çok tehlikeli olduğunu bildiği halde kendisinin ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye düşürecek harekette bulunması nedeni ile iş akdinin bildirimsiz fesih yapılması gerekirken, davalı şirketin iyiniyetli olarak işçinin zarar görmemesi için bildirimli fesih yaptığını davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğini, bu konuda davacının davalı şirkete ibraname verdiğini, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, davacı sendika tarafından üyeleri adına açılan seri davalarda davalı işverence yapılan fesihlerin sendikal nedenle yapıldığı kanaatine varılıp sendikal tazminata hükmedildiği ve kararların onandığı gerekçesiyle davanın kabulü yoluna gidilmiştir.
Öncelikle, davacının iş sözleşmesi 30.03.2013 tarihli fesih bildirimi ile ""21.03.2013 tarihinde TCM marka forklift aküsünün bittiği için yedek akünün değiştirilmesi esnasında değiştirme aparatının tam olarak takılıp takılmadığının kontrolünü yapmadan ve gerekli iş güvenliği tedbirlerini almadan hareket etmeniz sonucunda, forklift aküsünün kutup başlıklarına hasar verilmesine neden olduğunuz, kendi sağlık ve güvenliğinizi de tehlikeye attığınız tespit edilmiştir. 30.03.2013 tarihinde vermiş olduğunuz yazılı savunmanızda da bu durum tarafınızdan kabul edilmiştir. İş sağlığı ve güvenliği kapsamında daha önceden de şahsınıza sözlü ve yazılı uyarılar yapılmış ve ihtarlar verilmiş olmasına rağmen tutum ve davranışlarınızda bir düzelme görülmemiştir. Gerçekleştirmiş olduğunuz keyfi davranışlarınız şahsınız ile şirketimiz arasında süregelen iş ilişkisinden doğan sadakat ve işçinin işini özenle görme yükümlülüğüne aykırılık teşkil etmektedir. Karşılıklı güvene dayalı bir borç ilişkisi mahiyetinde olan hizmet ilişkisinin sürdürülmesi şirketimiz açısından kabul edilemez bir hal almış bulunmaktadır."" gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17.ve 18. maddeleri uyarınca feshedilmiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafından açılmış bir işe iade davası olmadığı gibi Mahkemece fesih bildiriminde gösterilen sebebin geçerli olup olmadığı hususunda bir araştırma ve değerlendirme de yapılmamıştır. Kaldı ki Mahkemece gerekçede muhtemelen başka bir dosyaya ait olan işletmesel nedenle fesih hususu tartışılmış ve sonucunda feshin geçersiz olduğu kabul edilmiştir. Diğer taraftan, Mahkemece seri açılan davalarda yapılan fesihlerin sendikal sebebe dayandığı şeklindeki peşin bir yargıyla sonuca gidilmesi de doğru değildir. Her somut olayın özelliğinin ayrı ayrı değerlendirilerek, fesih tarihi itibariyle sendikal hareketler de araştırılarak sonuca gidilmesi gerektiği açıktır. Anılan sebeplerle, öncelikle, Mahkemece feshin geçerli olup olmadığı araştırılmalı, işyerindeki sendikal örgütlenmenin ne zaman başladığı, fesih tarihi (30.03.2013) itibariyle çalışanlardan kaçının sendikalı olduğu, kaçının üyelikten çekildiği, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan işçi olup olmadığı, kaç işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği, işten çıkarılanların tamamının sendika üyesi olup olmadığı, işyerinde çalışması devam eden sendikalı işçiler bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, bildirilen tanıklarda dinlenilmeli ve dosya içeriğindeki deliller bir arada değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, Mahkemece davanın eda davası olduğu gözetilmeden hüküm kısmında kabul edilen alacak miktarının gösterilmemesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.