Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8075
Karar No: 2021/1118
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/8075 Esas 2021/1118 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/8075 E.  ,  2021/1118 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (BİRLEŞEN 17. ASLİYE HUKUK MAH. 2014/219 E 2016/144 K SAYILI DOSYASI)

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının asıl davada kısmen kabulüne, birleşen davada kabulüne dair verilen karar hakkında asıl ve birleşen dosyada davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın sonucuna uygun bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair verilen 02/04/2018 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi kararının davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi"nin 15/05/2019 tarih 2018/5136 E. 2019/6210 K. sayılı ilamıyla bozulması sonrasında, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince bozma ilamına uyularak, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 07/10/2019 günlü karar, asıl ve birleşen dosyada davalı ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle, duruşma günü olarak belirlenen 02/02/2021 tarihinde asıl ve birleşen dosyada davacı vekilleri Av. ... ve Av. ... ile asıl ve birleşen dosyada davalı vekilleri Av. ... ve Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için başka bir güne bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı asıl davasında; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... caddesine kain ve tapuda 41 pafta, 52 ada, 7 parsel sayısında kayıtlı taşınmazda malik olduğu 3/10 hissenin 6/10 payını, 07/07/2010 tarihinde 6.450.000,00 TL bedelle davalı-borçlu ..."a sattığını ve aynı gün tapu ve devir işlemi gerçekleştirildiği halde satış bedelinin ödenmediğini, bilahare davalı ve hisse devri yapılan diğer aile bireyleri ile aralarında satış bedelinin ne şekilde ödeneceğinin belirlenmesine ilişkin 04/12/2010 tarihli bir sözleşme akdedildiğini, sözleşmede belirlenen ve 01.01.2014 tarihinde ve 01.03.2014 tarihinde muaccel hale gelen taksitlerin ödenmediğini, bu kapsamda davalıya keşide edilen ihtarname ile ilk iki taksitin ödenmemesi nedeniyle taşınmaz satışından kaynaklanan 6.450.000 TL alacağın tamamının muaccel olduğunun bildirildiğini, bir ödeme yapılmaması üzerine başlattığı takibe ise davalının haksız itirazda bulunduğu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz sebebiyle davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleştirilen davasında ise; 04.12.2010 tarihli sözleşmeye göre taşınmaz üzerinde inşaatın tamamlandığını ve projede yer alan toplam 6 adet bağımsız bölümün davalıya devrinin gerçekleştirildiğini ancak sözleşme ile ödenmesi kararlaştırılan inşaat bedelinin ödenmediğini ileri sürerek; ödenmeyen inşaat bedelinin tahsili için başlattığı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, asıl ve birleşen davanın reddini dilemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, asıl davada İstanbul 7. İcra Müdürlüğü"nün 2014/8493 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.450.000,00 TL asıl alacak, 11.313,26 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 6.461.313,26 TL üzerinden devamına; birleştirilen davada İstanbul 7. İcra Müdürlüğü"nün 2014/11876 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiş; hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 19.Hukuk Dairesi 02.04.2018 tarih 2017/2946 E., 2018/584 K. sayılı ilamı ile " ... davacı ile davalı arasında İstanbul 17. Aile Mahkemesinde 2013/497 E. Sayılı dosyası ile (Dosya 17. Aile Mahkemesinin kapatılması nedeniyle İstanbul 1. Aile Mahkemesine gönderilmiş ve 2015/105 E. Numarasını almıştır.) boşanma ve mal rejimine ilişkin davanın bulunduğu anlaşıldığından bu davada eşler arasında paylaşılması talep edilen 04/12/2010 tarihli sözleşmeye konu taşınmazların bulunduğunun anlaşıldığı, bu davada verilecek hükmün bu davaya etkisi tartışılmadan karar verilmiş olması görülmemiştir... Mahkemece boşanma davası sonucu beklenerek, hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, davalının sair istinaf talepleri bu aşamada incelenmeden, istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, " karar verilmiş, davacının temyiz talebi Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince kararın kesin olduğundan bahisle 05.07.2018 tarihli ek-karar ile reddedilmiş; ek-karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucu Yargıtay(Kapatılan) 13.Hukuk Dairesi"nin 15/05/2019 tarih 2018/5136 E.- 2019/6210 K. Sayılı ilamıyla ; "".. Somut olayda, ilk derece mahkemesince tapu kayıtları dosyaya kazandırılmış ve irdelenmiş, davaya esas 04.12.2010 tarihli sözleşme ve içeriği inceleme ve değerlendirme konusu yapılarak, imza inkarı nedeniyle Adli Tıp"tan rapor alınmış, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup hiç bir delil toplanmaması veya delillerin hiç değerlendirilmemesi durumu söz konusu değildir. Bu durumda istinaf mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki usul hükümleri çerçevesinde yargılama yapılıp deliller toplanıp eksiklikler giderilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan gerekçe ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-a-6 maddesine göre ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekçede belirtilen sebeplerle yeniden incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, HMK 353/1-a-6 maddesi kapsamında değerlendirilemeyecek bu karar nedeniyle temyiz talebinin kesinlikten bahsedilerek ek-karar ile reddedilmiş olması da isabetsiz olup..."" gerekçesiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesi"nin; 05.07.2018 tarihli ek-kararının kaldırılmasına, 02.04.2018 tarih 2017/2946 E., 2018/584 K. sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 371/1-b maddesi uyarınca bozulmasına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesi"nce Bölge Adliye Mahkemesi"nin kararının bozulmasına karar verildikten sonra, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesi"nce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, ""..Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararından dosyada tüm delillerin toplandığı ve değerlendirildiği, dosyadaki bu mevcut delillere göre esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği sonucu çıkarılmış, Yargıtayın bu bozma kararına uyularak mevcut dosya kapsamına göre hukuki inceleme ve denetim yapılmıştır. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin, dairemizin 2017/2946 Esas ve 2018/584 Karar sayılı kararını bozmuş olması nedeniyle, dairemizin İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/177 Esas, 2017/161 Karar sayılı kararının kaldırılması yönündeki hükmü de ortadan kalkmıştır. Bu nedenle Yargıtay bozma ilamından sonra direk ilk derece mahkemesinin kararının istinaf incelemesine geçilmiştir. İstinaf sebepleri ve dosya kapsamında yapılan incelemede alınan bilirkişi raporu doğrultusunda verilen karar ve gerekçesi göz önüne alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf talepleri yerinde görülmemiş olup.."" gerekçesiyle, davalının İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/177 Esas, 2017/161 Karar sayılı kararına karşı yapmış olduğu istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine, karar verilmiş, karar asıl ve birleşen dosya davalısı tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 371 ve devamı maddelerinde temyiz incelemesi neticesinde bozma sebebi yapılacak hususlar ve bozma kararı üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. HMK"nın 373/2. maddesine göre, Yargıtay"ın bozma kararı, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırıp düzelterek verdiği bir karar veya ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp davanın esası hakkında yeniden verdiği bir karara ilişkinse dosya, kararı vermiş olan bölge adliye mahkemesine veya uygun görülen başka bir bölge adliye mahkemesine gönderilir. Çünkü artık burada ilk derece mahkemesinin bir kararı mevcut değildir, bozulan karar bölge adliye mahkemesinin kararıdır, bu nedenle dosya kararı bozulan mahkemeye gönderilmektedir. Bölge adliye mahkemesi, yaptığı değerlendirmede bozma kararının dooğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyma kararı verecektir. Bu kararın anlamı, alt derece mahkemesinin kendi vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtay"ın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak bir karar vereceğidir. Bozmaya uyma kararı ile bozma kararı lehine olan taraf için bir usuli müktesep hak doğar (Pekcanıtez Usul-Medeni Usul Hukuku, 15.Bası, İstanbul 2017 III.Cilt, Sh.2302 vd.). Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK"nın 373/3. maddesi gereğince bozma ilamına uyulduğuna göre bundan sonra mahkemece yapılacak iş bozmaya uygun olarak, dosyanın esası hakkında yeni bir karar vermekten ibarettir. Buna rağmen bölge adliye mahkemesince Yargıtay bozma ilamı yanlış yorumlanarak, daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği ve hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/177 Esas, 2017/161 Karar sayılı kararına karşı, yazılı olduğu üzere davalının yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek başvurunun esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi"nin 07.10.2019 tarih 2019/2424 E. 2019/2064 K. Sayılı kararının HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
    dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi