Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1275
Karar No: 2021/2240
Karar Tarihi: 14.04.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1275 Esas 2021/2240 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/1275 E.  ,  2021/2240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Dava, yolsuz tescil nedenine dayalı iptal-tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalılardan babası ..."in, maliki olduğu 2462 ada 7 parsel sayılı taşınmazını satış suretiyle diğer davalı ..."e temlik ettiğini, babasının 14.01.2008 tarihinde tanıştığı yabancı uyruklu bir kadınla habersiz bir şekilde evlendiğini, evlendikten sonra mal varlığını hızla elinden çıkarmaya başladığını, bedelsiz ve muvazaalı devirler yaptığını, tutarsız davranışları ve mal varlığının korunması için vasi tayini istemiyle dava açıldığını, diğer davalı ..."in de dava konusu taşınmazı satın alacak maddi güce sahip olmadığını ve ona yapılan temlikin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile tekrar önceki malik olan babası ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece, vesayet davasının kesinleşmesinin beklenmesi, vasiye tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davayı açan ...′un vasi olarak atanmadığı, vasi atanan kişinin de davacı yerine geçemeyeceği gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ...′un vasi adayı olarak açtığı ancak yargılaması sonunda Av. ...′ın vasi olarak atandığı 2010/1972 es.s. vesayet davasının 19.02.2014 tarihinde kesinleştiği; mahkemece, vasi Av. ...′a tebligat yapıldığı, Av. ...′ın duruşmalara gelerek davayı takip ettiği ve vesayet makamından husumet izni istediklerini belirttiği, ancak mahkemenin vasinin husumet izni yönündeki ek süre talebini dikkate almadan yargılamayı bitirdiği görülmektedir.
    Öte yandan, temyiz aşamasında ibraz edilen dilekçe ve ekindeki veraset ilamı ile, ...′un 01.01.2019 tarihinde vefat ettiği ve geride mirasçıları olarak eşi Souraia ile birlikte davayı açan oğlu Zafer ve dört torununun kaldığı bildirilmiş; tüm mirasçılara gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi tebliğ edilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 114. maddesinde ″dava ehliyeti″ dava şartı olarak benimsenmiş; 03.03.1993 tarihli ve 773/82 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararında da, dava şartlarının davanın açıldığı tarihten hükmün kurulduğu tarihe kadar varlığını devam ettirmesinin temel kural olduğu açıkça vurgulanmıştır.
    Diğer taraftan, HMK"nın 115/3. maddesi; ″Dava şartı noksanlığı mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü dava usulden reddedilemez.″ hükmünü içermektedir.
    O halde, hakimin, davanın başında dava şartlarının mevcut olup olmadığını kendiliğinden (re"sen) araştırmak zorunda olması yanında; dava açılırken bulunmayan dava şartlarının yargılama sırasında tamamlanması halinde davanın esasına girerek sonuçlandırması gerekeceği de kabul edilmelidir.
    Kaldı ki, somut olayda olduğu gibi, vesayet altına alınan kişiye atanacak vasinin davayı açan kişi olmasında da bir zorunluluk yoktur.
    Ne var ki, kısıtlı ...′un temyiz aşamasında vefat ettiği ibraz edilen veraset ilamı ile sabit olmuştur.
    Hal böyle olunca, HMK′nın 55. maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle tüm mirasçıların gerektiğinde terekeye temsilci atanması yoluyla davada yer almalarının sağlanması ve böylece davanın görülebilirlik koşulu yerine getirildikten sonra işin esası değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır.
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerinde görüldüğünden, kabulüyle hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi