"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4.Tüketici Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.4.2005 gün ve 2005/101 E, 2005/12 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 5.7.2006 gün ve 2006/6398 E, 2006/11081 K. sayılı ilamı ile,
(...Davacılar, ek kredi kartı hamili olduklarını, kredi kartı borcu nedeni ile aleyhlerine icra takibi yapıldığını, asıl kartın limitinin % 30" undan sorumlu olduklarını ileri sürerek, 9.İcra Müdürlüğü"nün 2001/202 sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 12.203.059.200 TL"nin davalıdan istirdadına dair verilen karar, davalı temyizi üzerine dairemizce onanmış ve bu kez davalı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun geçici 4. maddesinde; kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle kendisine dönem sonu borcunu ödemesi için ihtar çekilmiş veya haklarında icra takibi başlatılmış yada 31.01.2006 tarihine kadar temerrüde düşmüş olan kredi kartı borçlularının altmış gün içerisinde kredi veren kuruluşa yasada öngörüldüğü şekilde müracaat ederek borçlarını taksitle ödemek istediklerini beyan etmeleri halinde düzenlenecek ödeme planını imzalamaları ve ilk taksidi peşin ödemeleri şartıyla son dönem borcu tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %18 faiz oranı üzerinden hesaplanacak borç tutarını icra takip dava masraf ve harçları vekalet ücreti ile birlikte onsekiz eşit taksitte ödeme hakkına sahip olacağı düzenlenmiştir.
Daha önce yine kredi kartı borçları ile ilgili olarak, 4077 sayılı yasaya 4822 sayılı yasa ile eklenen geçici 2 maddeden faydalananların, 5464 sayılı yasanın geçici 4. maddesinden faydalanamayacağına dair, bu yasada bir hüküm ve düzenleme bulunmamaktadır.
O nedenle 4822 sayılı yasa ile getirilen geçici 2. madde kapsamında kalsa dahi, henüz borç tamamen ödenerek kapanmayan veya yargılaması devam eden kredi kartı borçları hakkında da 5464 sayılı yasanın geçici 4. maddesinin şartları varsa uygulanmasının kabulü gerekir. Kredi kartı borçlusu olan davalının bu yasadan faydalanması, yasanın yayımlandığı tarihten itibaren 60 günlük süre içinde kredi kartı veren kuruluşa veya avukatına yazılı olarak müracaatına bağlı tutulmuştur. Bu durumda, mahkemece kredi kartı borçlusunun yasada öngörülen sürede bankaya veya avukatına bir müracaatı olup olmadığı, davalı ve davacı bankadan sorulup araştırılarak, şayet başvurusu var ise bu yasanın geçici 4. maddesine göre borcun belirlenip sonucuna uygun karar verilmesi için hükmün bozulması gerekir.
Açıklanan gerekçe ile, davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne ve Dairemizin onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıdaki nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer karar düzeltme isteklerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 07.02. 2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.