Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/431
Karar No: 2014/2575
Karar Tarihi: 18.02.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/431 Esas 2014/2575 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2014/431 E.  ,  2014/2575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 24/09/2013
    NUMARASI : 2011/236-2013/347

    Davacı M.. T.. vekili Avukat N.E..tarafından, davalılar İçişleri Bakanlığı vd. aleyhine 06/04/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, kendisine ait küçükbaş hayvanlara kaçakçılık iddiası ile kolluk güçlerince el konulduğunu ve yapılan ceza yargılaması sonucunda dava dosyasının zamanaşımından düşmesine ve yedieminde bulunan hayvanların kendisine iadesine karar verildiğini, buna rağmen iadenin gerçekleşmediğini ileri sürerek, bu süreçte mahrum kalınan kazancın davalıdan tazminini talep etmiştir.
    Davalı ise yediemine teslim edilen hayvanların iade edilmemesinde kusuru bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davaya konu olayda; davacıya ait 358 adet küçükbaş hayvana kaçak oldukları iddiası ile 30/08/2000 tarihinde kolluk güçlerince el konulmuş ve yediemin olarak dava dışı şahsa teslim edilmiştir. Cumhuriyet savcılığının araştırma talebi üzerine Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından İlgili evrakların 5 yıl süre İle muhafaza edildiği ve dava konusu olaya ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı bildirilmiştir. Ayrıca, Başkale Asliye Ceza Mahkemesi 2000/768-2005/1376 sayılı dosyasında yapılan 18/09/2000 tarihli keşif tutanağının incelenmesinde, yedieminden hiç bahsedilmediği, beyanının alınmadığı görülmektedir, hayvanların yedieminde olup olmadığı ya da fiilen sahibine teslim edilip edilmediği de bu tutanaktan anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece el konulan hayvanların sahibine fiilen teslim edilip edilmediği, teslim konusunda davacının müracaatının bulunup bulunmadığı hususlarının usulünce araştırılması gerekmektedir. Sözkonusu küçükbaş hayvanlar davacıya teslim edilmemiş ise, küçükbaş hayvanların el koyma tarihindeki değerleri belirlenerek davacının zararı hesaplanmalıdır. Ayrıca, davacının denetim sırasında ve sonrasında el konulan hayvanlara ait menşe şehadetnamesini ibraz edememesi, ceza dosyasının zamanaşımından düşme ve iade kararının 22/06/2009 tarihinde kesinleşmesine rağmen aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra 06/04/2011 tarihinde eldeki bu davayı açması gibi davacı kusurları birlikte değerlendirildiğinde zararın artmasında müterafik (bölüşük) kusuru bulunduğu açıktır. Bu durumda, hükmedilecek tazminat miktarından BK. 42, 43 ve 44 maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA 18/02/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI

    Çoğunluk görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılmamaktayım.
    1-Dava 15/09/2011 tarihinde açılmıştır. Ceza Mahkemesince davacının beraatına ilişkin karar verilip 02/01/2002 tarihinde kararın kesinleştiği görülmektedir. Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacı tarafın alacağı haksız fiil kurallarında uygulanması gereken zamanaşımı süresi fail ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 1 yıldır. Davalı tarafca benzeri dosyalarda daha önce görevi suistimal yöntemiyle zamanaşımı def"inde bulunamamış ise de bu dava da zamanaşımının def"i süresinde ileri sürülmüştür. Benzeri dosyalar olan yine aynı bölgeden gelen dava dosyalarında belirttiğim gibi bu tür davalarda alacak hükmünü içeren ilamlarda geçerli olan zamanaşımı süresi bu tür davalarda uygulanmaz. Zira haksız eylem zamanaşımı borçlar hukukumuzda özel hükümlerle düzenlenmiştir. Buna göre zamanaşımından davanın reddi gerekirdi.
    2-a-Hazırlık aşamasında davacı taraf hayvanların kaçak olduğunu ikrar etmiştir. Dolayısıyla el koyma eyleminde davacı taraf kendisi kusurludur. Hukukun evrensel kurallarından biri de hiç kimsenin kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini öngörmektedir. Davanın bu yönden de reddi gerekirdi.
    b-2000 yılında el konulan hayvanlar davacı ile aynı soyadı taşıyan yeddiemine teslim etmiştir. Dolayısıyla yeddiemin ve davacı akrabadır. Akrabalığın derecesi ise mahkemece saptanmalıdır. Bunun yanısıra yaklaşık 10 yıldan fazla süre ile 560 adet vasıfların ve türü belirtilen hayvanın bir yeddieminin bakması sözkonusu mudur? Yeddiemin bilirkişi raporuna göre gelir türevleri saptanan üreme kapasitesi verim kapasitesi belirlenen bunca hayvanın bakım, tedavi ve yetiştirme giderlerini mutlaka istemiş olmalıdır. Eğer bu bakım yapılmadı ise de bu hayvanlar yeddiemin yedinde telef olmuştur. Buna ilişkin bir dava var mıdır? Bu soruların yargıç tarafından araştırılması ve genel yaşam deneyimleriyle çelişip çelişmediğinin saptanması gerekir. Zira davalı taraf davayı kabul etmemiştir ve bilirkişi raporuna itirazları da dosyada bulunmaktadır.
    c-Bilirkişi raporları takdiri delillerdir. Yargıç tarafında kayıtsız şartsız hüküm kurmaya esas alınamaz. Bu anlamda kaçak olarak yakalanan hayvanların sınır ötesinden bir şekilde elde edilip iç piyasada tüketmeye yönelik kaçakçılığa konu edilmesi sözkonusudur. Dolayısıyla bu hayvanlar davacı tarafından da bir çiftliğe yerleştirilip tonlarda süt ve yün verimi elde edilmesi, ikiz-üçüz-beşiz yavrulatması gibi hayali neticeler bilirkişi raporunda yer alıyor diye gerçekleşmesi zarar olarak kabul edilemez. Bu anlamda örneğin davacının 560 adet küçükbaş hayvanı bilirkişi raporunda saptanan verimleri elde etmeye yönelik bir çiftliğinin bulunmadığı da sabittir. Gerçek böyleyken ve zarar kabul edilse bile ancak hayvanların el konulduğu tarihteki piyasa değerine haksız fiil kurallarında uygulanmakta olan yasal faiz uygulamak suretiyle davanın kabulü söz konusu olabilecekken mahkemenin kabul ettiği şekilde hüküm kurulması hiçbir şekilde yasal olamaz. Bu dosyanın içeriği mahkeme kararındaki zarar hükmünün kurulmasına olanak tanımamaktadır.
    d-Bu ve benzeri dosyalarda HMK 33. maddedeki hakimin aydınlatma yükümlülüğü ile bu yükümlülüğün taraflar anlamında karşılığı olan HMK 194. madde ile taraflara getirilen somutlaştırma yükümlülüğünün ısrarla uygulanmıyor olması dikkat çekicidir. Sonuç itibariyle haksız fiil hukukunda zarar gerçek anlamda tespit edilmeli, zarar görenin zararı gerçek anlamda karşılanmalı ve bu tazminat hükmü kurulurken delillendirme gerçek olmalı, somut olmalı, hiçbir şüphe içermemelidir. Bu dosyada bunlar sözkonusu değildir.
    Bu itibarla belirttiğim nedenlere göre davanın reddi gerekirken kabul edilmiş olması doğru olmadığından bozma düşüncesini benimsemekteyim. Çoğunluk görüşüne katılmıyorum.18/02/2014




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi