MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1) Sanık hakkındaki 21/12/2010 tarihli ilk hükümde sanığın TCK"nin 86/1, 87/1-d, 87/1-son, 62. maddelerine göre 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 04.03.2013 tarih, 2012/3203 E. 2013/8502 K. sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilen hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine düzeltilerek onama kararının kaldırılarak hükmün Dairemizin 26/12/2013 tarih 2013/21925 E. 2013/48901 K. sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşılmakla; 21/12/2010 tarihli ilk hükümde sonuç olarak 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedildiği halde; bozmadan sonra sanık hakkında CMUK"un 326/son maddesine göre kazanılmış hakkının gözetilmemesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Sanık hakkında iddianamede gösterilmeyen TCK"nin 86/3-e maddesinin ek savunma hakkı tanınmadan uygulanması suretiyle CMK"nin 226/1 maddesine aykırı davranılması,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/5 karar sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun’un 33. Maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.