16. Hukuk Dairesi 2016/3429 E. , 2018/5357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine ... Kanuni Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmaz bölümü hakkında tapu kaydına dayanarak tescil istemiyle, 26.09.2006 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 21.10.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı boyalı bölüm olarak gösterilen 206 ada 36, 37, 39 ve 43 parseller ile 205 ada 38 parselin 531,58 metrekarelik bölümünün iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Hazine’nin; 5880 metrekare yüzölçümündeki 19.01.1943 tarih 511 sıra numaralı tapu kaydının kadastro sırasında 206 ada 36 ve 38 parsel sayılı taşınmazlara uygulandığını ancak bu parseller toplamı 4.602,84 metrekare olup tapu kaydına göre 1.277,16 metrekare kısmın eksik olduğunu, bu azalmanın 206 ada 37, 43 parseller ve yoldan kaynaklandığını belirterek Kadastro Mahkemesi’ne açtığı davada tescil harici yola ilişkin dava tefrik edilerek verilen görevsizlik kararı sonucu davaya bakan Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu edilen yolun kesinleşmiş kadastro paftası üzerinde var olan halen zeminde aktif olarak işler halde bulunan... Mahallesi ve ... Mahallelerini devamında birbirine bağlayan yol olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de verilen karar usul ve Yasa’ya uygun bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumet, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisine yöneltilmelidir. Somut olayda, Hazine’nin davacı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ilgili kamu tüzel kişiliği olarak davalı ..."nın yanında 6360 sayılı Kanun gereğince ilgili kamu tüzel kişisi olarak Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olması gerektiği gözden kaçırılmıştır. Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/c maddesi uyarınca gerekçenin; "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla, gerekçe okunduğunda mahkemece verilen hükme nasıl ulaşıldığının anlaşılması hüküm fıkrasının da gerekçeye uygun şekilde oluşturulması gerekir. Ne var ki, karar gerekçesi yeterince açık olmamakla birlikte gerekçede taşınmazın fiilen yol olduğu kabul edilip, hükümde Hazine adına tescil kararı verilerek gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratılmıştır.
Ayrıca, dava tapu kaydına dayalı tescil davası olup, karar gerekçesinde tapu kaydının aidiyeti değerlendirilmemiş; tescil harici bırakılan dava konusu yer hakkında 4721 sayılı TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanları da yapılmadan hüküm verilmiştir.
O halde, öncelikle mahkemece davacı Hazineye...Büyükşehir Belediye Başkanlığını da davaya dahil etmek üzere süre ve imkan tanınmalı, davaya dahil edilmesi halinde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, dahili davalının da savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bundan sonra, yapılacak keşifte toprak tevzi haritası uygulanmalı, dava konusu taşınmazın kayıt kapsamında kalıp kalmadığı veya kadim yol olup olmadığı belirlenmeli, yukarıda sözü edilen yasal ilanlar yapılmalı, ayrıca, davacı Hazine’nin, dayanak tapu kaydı miktarındaki eksikliği ileri sürerek davaya konu tescil harici yolla birlikte 206 ada 37 ve 43 parseller hakkında da ayrıca dava açtığı dikkate alınarak tapu kaydı kapsamının belirlenmesi yönünden bu parsellerle ilgili davanın sonucu da gözetilmelidir.
Mahkemece, belirtilen eksiklikler yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; tescil harici yolun Hazine adına tesciline karar verildiği halde hükmün infazında kuşku yaratacak şekilde dava konusu yerin 206 ada 36, 37, 39, 43 ve 205 ada 38 parsellerden iptaline karar verilmesi de isabetsiz olup, davacı Hazine vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine, 03.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.