Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2984
Karar No: 2010/3577
Karar Tarihi: 29.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2984 Esas 2010/3577 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2984 E.  ,  2010/3577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ,Tescil ve Katkı Payı Alacağı

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 03.04.2009 gün ve 482/358 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili; evlilik birliği içinde edinilerek davalı adına tescil edilen, 6061 ada 3 parselde bulunan binanın 8. kat 15 nolu bağımsız bölüm ile davalı ...’a ait çeşitli banka hesaplarında yaklaşık 60.000 TL birikim bulunduğunu, söz konusu bu mal varlığının edinilmesinde vekil edeninin öğretmen olarak çalışmak ve gelir elde etmek suretiyle yarı oranında katkısı olduğunu açıklayarak, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının yarı oranında iptali ile bu payın vekil edeni adına tapuya tesciline ve davalıya ait banka hesaplarında bulunan toplam 60.000 TL"nin ½ payına isabet eden 30.000 TL"nin de faizi ile davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istediklerini bildirmiştir.
    Davalı vekili ise, vekil edenine ait olan taşınmazın ve banka hesaplarında bulunan tasarrufun edinilmesinde davacının tüm kazandığını harcayan bir kişi olması nedeniyle hiç bir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, “davacının tapu iptali ve tesciline ilişkin davasının subut bulmadığından reddine; davacının alacak davasının kısmen kabulü ile 23.062,12 TL"nin hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine” karar verilmesi üzerine, hükmün kabule ilişkin bölümü ile vekalet ücretine yönelik kısmı davalı vekili tarafından, hükmün tapu iptal ve tescil isteğinin reddine ait bölümü ise, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 12.1.1994 tarihinde evlenmiş, 17.11.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 2.6.2008 tarihinde boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında evlenme tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.m.222/1 ve 225/son)
    Dava, evlilik birliği içinde birlikte edinildiği halde davalı adına kayıtlanan taşınmaza yönelik tapu iptal ve tescil isteği ile davalı adına olan banka hesaplarında bulunan mevduata yönelik alacak isteğine ilişkindir. 7.10.1953 tarihli 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca taşınmazların alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacı, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemez. Davacı görülmekte olan davada, dava konusu taşınmaza yönelik olarak sadece mülkiyet iddiasında bulunduğu, alacak isteğinin olmadığı anlaşıldığına göre; mahkemece tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar vermesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır.
    Dosya arasında bulunan bilgi, belge ve davalı adına olan banka kayıtlarına göre, dava konusu mevduatlara konu banka hesaplarının bir kısmının 2006 yılında, yani edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde açıldıkları, bir kısmının da daha önceki yıllarda var olan mevduatın 2006 yılına aktarılması ve ondan sonra yapılan eklemeler sonucunda oluştukları ve taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihte yaklaşık olarak toplam 60.000 TL miktara ulaştıkları anlaşılmaktadır. Davalı tarafından, dava konusu tasarrufların, evlilik birliğinin kurulmasından önce var olduğu ileri sürülüp kanıtlanmadığına göre; evlilik birliği içinde yapılan tasarruf oldukları kabul edilmelidir. Dava konusu bu mevduatın ne kadarlık kısmının 1.1.2002 tarihinden önce yapılan tasarruf olduğu, ne kadarlık kısmının ise 1.1.2002 tarihinden sonra yapılan tasarruf olduğu tam olarak belirlenmemiş ise de; davalı dava konusu bu birikimin kendi çalışmaları karşılığında elde ettiği gelirlerden yapılan tasarruflarla oluştuğunu ileri sürmekte olduğuna göre; 1.1.2002 tarihinden sonra yapılan tasarrufun TMK.nun 219. maddesi hükmü uyarınca edinilmiş mal olduğu ve bu durumda 1.1.2002 tarihinden sonra oluşan tasarrufun gerçekleşmesinde davacının katkısı olsun veya olmasın aynı yasanın 236. maddesi hükmü uyarınca yarısı üzerinde hak sahibi olduğu açıktır. 1.1.2002 tarihinden önce var olan tasarrufun gerçekleşmesinde de, öğretmen olarak çalışan ve düzenli bir gelire sahip bulunan davacının mahkemece doğru şekilde değerlendirildiği gibi en az 3/8 oranında katkısının var olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle; mahkemece alacak isteğinin yazılı olduğu şekilde kısmen kabulüne karar verilmesinde temyiz edenin sıfatına göre, bir isabetsizlik görülmemektedir. Her ne kadar; davalıdan tahsiline karar verilen 23.062,12 TL nin hüküm tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili yerine hükmün kesinleşmesinden sonra işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline şeklindeki hüküm tesisi, faiz başlangıcını belirsiz bir tarihe bağlaması nedeniyle doğru değil ise de, hükmün bu bölümünün davacı tarafça temyiz edilmemesi ve yazılı olan durumun da davalı tarafın yararına bulunması nedeniyle bozma nedeni yapılmamış sadece eleştirmekle yetinilmiştir.
    Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin, tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün tapu iptali ve tescil isteğinin reddine yönelik hüküm fıkrasının davalı vekilinin ise, hükmün esasına dair tüm temyiz itirazlarının reddi ile kabule ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
    Davalı vekilinin avukatlık ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince, görülmekte olan dava , davalı adına kayıtlı 6061 ada 3 parselde bulunan binadaki 15 nolu bağımsız bölüme yönelik tapu iptal ve tescil ile davalı adına kayıtlı banka mevduatlarına yönelik alacak isteğine ilişkindir. Görüldüğü gibi dava esasen birbirinden bağımsız iki farklı talep içermektedir. Mahkemece birbirinden bağımsız bu iki talepten birini tamamen, diğerini ise kısmen red etmiş fakat vekille temsil edilen davalı taraf yararına, sadece alacak isteğine ilişkin kısmi red dikkate alınarak avukatlık ücreti tayin edilmiştir. Reddedilen tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin bölüm üzerinden ayrıca, Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi hükümleri uyarınca; avukatlık ücreti takdir ve tayini gerektiği hususunun gözardı edilmesi ve bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yukarıda açıklanan durumla sınırlı olmak üzere avukatlık ücretine ilişkin hüküm bölümünün HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.354,28 TL’nın temyiz eden davalıdan alınmasına ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 310,95 TL’nın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 29.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi