4. Hukuk Dairesi 2013/5619 E. , 2014/2612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2009/346-2012/671
Davacılar R.. Ç.. vd. vekili Avukat H. Ç.. tarafından, davalılar M.. G.. vd. aleyhine 14/09/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemlerine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, mesken ve işyeri olarak kullandıkları binanın davalılar tarafından yasa dışı bir şekilde yıkımı esnasında davacı R.. Ç.."ın yaraladığını, bina içindeki malzemelerin zarar gördüğünü belirterek, uğradıkları maddi ve manevi zararların ödetilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar, iddianın aksine yıkım işinin arsa sahibinin talimatı üzerine belediye tarafından gerçekleştirildiğini, bu nedenle usul ve yasaya aykırı olan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Yerel mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre malvarlığına yönelik zarardan dolayı maddi tazminata hükmedilmiş, bu tür zararlardan dolayı manevi tazminata hükmedilemeyeceğinden bahisle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, buna karşın yaralanma eylemine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmamış ve hüküm kurulmamıştır.
a) Dava konusu olaydan dolayı davalı M.. G.. hakkında, davacı R.. Ç.."a yönelik “yaralama ve tehdit” suçlarından açılan kamu davası sonucu delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiş ise de; olay günü davalının yanında işçileri ile birlikte binayı yıkıma geldiklerinde, davacının yıkıma karşı çıkarak binanın içerisine girdiği, bilahare adli raporda yazılı olduğu şekilde yaralandığı sabittir. Davalı M.. G.."nun “kasten yaralama” suçundan beraat etmiş olması Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlamaz. Davacının dava konusu olay kapsamında yaralanması nedeniyle ruh ve vücut bütünlüğünün bozulduğu, bu yüzden de davanın yasal dayanağı olan BK"nun 47. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
Şu halde, davacı R.. Ç.."a bu yaralanması nedeniyle uygun bir miktar manevi tazminat takdiri gerekirken, bu kalem istemin değerlendirme dışı tutularak reddi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Dosya içerisinde bulunan tespit bilirkişi raporu ile mahkemece alınan bilirkişi raporunda, zarara uğrayan malzeme miktarı ve özellikle bu malzemelerin birim fiyatı farklı belirlenmiş, değişik zarar hesabı yapılmıştır. Raporlar arasında, tespit edilen bulgular ve varılan sonuçlar itibariyle çelişki bulunmakta olup, bu çelişki giderilmeden ve gerekçe de gösterilmeden mahkemece alınan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru değildir.
Şu halde, çelişkiyi gidermek için yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA; davalıların tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.