22. Hukuk Dairesi 2015/31860 E. , 2018/12044 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkiline istifa etmesi yönünde baskılar yapıldığı, istifa etmeyince, 16.06.2014 tarihinde gönderilen ihtarname ile bir yıl içinde tek hekimle kullanılan raporların kırk günü geçemeyeceği, davacının kullandığı tek hekim rapor gününün kırk günü geçtiği belirtilerek en son aldığı sağlık raporunun altı gün içinde heyet raporuna çevrilmesinin istendiği, ihtarnamenin tebliğinden sora 6 günlük süre de beklemeden sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiği kabul edilmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Dosya içeriğine göre, fazla çalışma ücreti alacağı, tanık anlatımlarına göre 2012 yılı Haziran ayı sonrası için haftada onbeş saat üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmıştır. Birkısım bordrolarda görülen fazla çalışma tahakkukları, bordrolar imzasız olduğundan dikkate alınmamıştır. Davalı ve birkısım davacı tanıkları fazla çalışma ücretlerinin banka aracılığı ile ödendiğini beyan etmişlerdir. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkesel karar doğrultusunda banka kayıtları temin edilmeli, imzasız bordrolarda gösterilen fazla çalışma ücretlerinin ödendiğinin anlaşılması halinde, hesaplanan miktardan mahsup edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.