Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5777
Karar No: 2014/2706
Karar Tarihi: 19.02.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/5777 Esas 2014/2706 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2013/5777 E.  ,  2014/2706 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 04/12/2012
    NUMARASI : 2011/147-2012/494

    Davacı E.. Ö.. vekili tarafından, davalı O.. G.. aleyhine 08/03/2011 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava, sahte belgelerle yapıldığı iddia edilen araç satış işleminin iptali ve aracın davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı dava dilekçesinde, adına kayıtlı 07 ....... plakalı aracı araç kiralama şirketine kiraya verdiğini, aracın buradan dava daşı A.. Ö.. adına kiralandığını ve kendi adına düzenlenen sahte kimlik ve imza kullanılarak Serik 2. Noterliği"nde düzenlenen araç satış sözleşmesi ile davalıya satıldığını öğrendiğini, adli makamlarca araca el konularak aracın araç kiralama şirketine teslim edildiğini belirterek, sahte belgelere dayalı olarak düzenlenen araç satış sözleşmesinin iptaline ve aracın trafikten davalı adına tescili yapılmış ise davalı üzerindeki kaydının iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, aracı noter huzurunda iyi niyetle aldığını, kusurunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne; araç satış sözleşmesinin iptali ile 07 ....... plakalı aracın davalı üzerindeki kaydının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmiştir. 2918 sayılı yasanın 19. maddesi ve devamı hükümleri uyarınca, araçların trafik tescil işlemleri idari nitelik taşımaktadır. Bu bakımdan, idari makamları belirli bir biçimde işlem tesisine zorlayıcı nitelikte tescil kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenle hüküm bölümünün 1. fıkrasında yer alan " .... 07 .... plakalı aracın davalı üzerindeki kaydının
    iptali ve davacı E.. Ö.. adına tesciline " ifadelerinin çıkarılarak yerine " ... mülkiyetinin davacı E.. Ö.."a ait olduğunun tespitine" ifadelerinin yazılmasına; davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte açıklanan nedenle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçimi ile ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/02/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Türk Medeni Kanunu’nun 988. maddesi; bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyi niyetle mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur hükmünü öngörmektedir.
    Bir malın zilyedi, onu başkasına emanet etmiş olmayıp, çaldırma, gasp, unutma gibi bir sebeple elinden çıkarmış bulunuyorsa, 3. şahıs böyle bir malı iyi niyetle iktisap etmiş olsa dahi onun iktisabı geçerli değildir. Gerçekten Medeni Kanunun 902/1. maddesi bu hususta gayet açıktır:
    Yedinden sirkat olunan veya kendisi tarafından kaybedilen veya rızası olmaksızın diğer herhangi bir suretle elinden alınan bir menkulün zilyedi beş sene müddet zarfında istihkak davası ikame edebilir.
    Görülüyor ki kanun iyi niyetin korunması hususunda, emaneten bırakılan mallarla, sahibinin elinden rızası olmadan çıkan mallar hususunda bir ayırım yapmıştır. Bu ayırım şu düşünceye dayanmaktadır; malı başkasına emaneten bırakan kimse az çok risk altına girmiş ve emaneten verdiği şeyin alan tarafından başkasına geçirilmesi tehlikesini göze almış sayılabilir. Oysa bir malı rızası olmadan elinden çıkaran kimsenin böyle bir riske önceden katlandığı söylenemez. Böyle olunca, bir malı iyi niyetle iktisap eden 3. şahsın menfaati, malı emaneten veren kimsenin menfaatine tercih edilmekte, rızası olmadan malını elinden çıkaran kimsenin menfaatine ise feda edilmemektedir. Sahibinin elinden rızası olmadan çıkan bir şeyi, iyi niyetli 3. şahıs bir açık artırmadan, pazardan veya bu gibi eşyayı satan bir kimseden iktisap ederse asıl mal sahibinin gerek bu şahıs, gerekse daha sonraki müktesipler aleyhinde açacağı iade davasını kazanabilmesi şöyle bir şarta bağlanmıştır; Böyle hallerde, iyi niyetli 3. şahsın bu malı iktisap etmesi için verdiği bedel, iadeyi isteyen davacı, yani asıl mal sahibi tarafından ona iade edilmelidir. Eğer bu şart yerine getirilmezse, yargıç, asıl mal sahibinin açacağı iade davasını kabul edemez. Hukuk Genel Kurulunun 25/09/2002 tarih, 2002/4-608 E, 2002/643 K sayılı ilamında da aynı hususlara değinildiği görünmektedir.
    Somut olayda; davacı aracını dava dışı bir kişiye kira sözleşmesi ile kiralamış ve teslim etmiştir. Dolayısıyla araç, araç malikinin elinden rıza ile çıkmıştır. O halde emin sıfatıyla zilyetten araç iktisap eden davalının iyi niyetli olup olmadığı hususunun irdelenmesi gerekir. Dosya içeriğindeki bilgilerden davalının, kendisini araç maliki davacı gibi tanıtan kişi ile birlikte ve davacıyı zarar uğratma kastı ile hareket ettiğini gösterir delil ve kanaat verici emare bulunamamıştır. O halde, davacı ancak bedelini ödemek suretiyle davalıdan aracını geri alabilir. Mahkemece, bedelin ödenmesi halinde satışın iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmaksızın satışın iptaline ve davacı adına mülkiyetin tespitine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
    Açıklanan nedenlerle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 19/02/2014



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi