Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11665
Karar No: 2017/1669

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11665 Esas 2017/1669 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek taşınmazın adına tescilini istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile bölümün bina ve tarla niteliği ile davacının adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir. Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilerek yeniden araştırma yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Davacının açtığı tescil davası kadastro tespitine dönüşmüştür. Mahkeme, taşınmazın tarla vasfıyla şirket adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir. Ancak, davetiyenin Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ilçe Belediye Başkanlığına tebliğ edilmemesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, Medeni Kanunun 713/3. maddesi uyarınca tescil davalarının Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin miras
20. Hukuk Dairesi         2015/11665 E.  ,  2017/1669 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi



    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine vekili, Orman Yönetimi ve Kaş Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 30506,57 m2 yüzölçümündeki bölümün bina ve tarla niteliği ile davacı ... adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/10/2007 gün ve 2007/12802-12346 E.k sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki: Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı belli olmadığı gibi dosyada mevcut ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanuna göre yapıldığı anlaşın orman tahdidine ilişkin belgeler okunaklı değildir ve dosyada mevcut orman bilirkişi raporundan çekişmeli taşımazın bulunduğu yörene 20 nolu orman kadastro komisyonu tarafından aplikasyon ve 2/B uygulamasına yapıldığı anlaşılmakta olup buna ilişkin belgeler dosyada mevcut değildir. Mahkemece öncelikle: Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahdidine ilişkin tahdit belgelerinin okunaklı daktiloya çekilmiş bir sureti ile tahdit haritasının ve 20 No lu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yörede yapıldığı anlaşılan aplikasyon ve 2/B uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir (410 ve 430 orman sınır noktalarını gösterir) onaylı orman tahdit harita örneğinin, Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı kadastro müdürlüğünden sorularak eğer yapılmış ise çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri gösterir kadastro paftasının bir suretinin, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri gösterir 1980 tarihli hava fotoğrafları getirtildikten sonra; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar
    karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği, eğer yörede genel arazi kadastrosu yapılmış ise kadastro paftası ölçeği ve yörede 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahdidine ilişkin tahdit haritasını ölceği ile aplikasyon ve 2/B madde haritaları ölçekleri bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, tüm haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, 1980 tarihli hava fotoğraflarında çekişmeli taşınmazın o tarihlerde ne şekilde kullanıldığı saptanmalı ve usulü kazanılmış hakkı da gözönüne alarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.” hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece yargılama sırasında dava konusu taşınmazla ilgili ... ada ... parsel numarası ile kadastro tutanağı tanzim edildiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, ... Kadastro Mahkemesinin görevli bulunduğuna karar verilmiştir.
    ... Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucu ise; davanın kabulü ile ... ili ... ilçesi ... köyü ... mevkii ... ada ... numaralı parselde kayıtlı taşınmazın tarla vasfıyla ... Mermer Granit Madencilik Sanayii Ve Ticaret Anonim Şirketi Adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi, davalı Hazine ve ... Belediyesi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemiyle açılmış, kadastro tespitine itiraza dönüşmüştür.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1939 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 16/03/2005 tarihinde ilan edilen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
    4721 sayılı Medeni Kanunun 713/3. maddesi uyarınca, tescil davaları Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılmalıdır. 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile ... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içinde yer alan ... Köyünün tüzel kişiliği sona ermiş olup, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca, yerine, bağlı bulunduğu ... İlçe Belediye Başkanlığı geçmiştir. Bu durumda; 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, ... köyünün bağlı bulunduğu ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ... Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ... Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın resen gözetilmelidir.
    Bu sebeple öncelikle dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına ve ... Belediye Başkanlığına tebliğ edilerek husumetin yaygınlaştırılması, delil ve belgelerinin istenmesi, oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken anılan hususlar gözetilmeden, taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Orman Yönetimi ve davalı Hazine vekili ile ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/02/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi