Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2760
Karar No: 2018/12068

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/2760 Esas 2018/12068 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/2760 E.  ,  2018/12068 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin alkollü içecek satış ve dağıtım işi ile iştigal eden davalı şirkette 17.02.2015 ilâ 02.06.2016 tarihleri arasında ... turizm bölge müdürü olarak çalışmakta iken iş akdinin işveren tarafından hangi sebeple feshedildiği bildirilmeksizin sona erdirildiğini, müvekkilinin kendisinden beklenen fedakarlıkları ve çalışmaları gösterdiğini, müvekkilinin diğer bölge müdürleri ile karşılaştırıldığında performansının diğer birçok bölge müdürünün performansının üzerinde olduğunun ortaya çıkacağını, iş akdinin feshinin özellikle yaz sezonu başlangıcında gerçekleştirilmesinin sektörde bulunanlar tarafından şaşkınlıkla karşılandığını, feshin yasal bir dayanağın bulunmadığını, keyfi ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının diğer çalışanlara göre verimsiz çalıştığını ve satış performansının düşük olduğunu, ayrıca müvekkili şirkete ait satış yaptığı ürünü kötülediğini ve şirket çalışanları önünde aşağıladığını, işyeri muhasebe müdürü ...’in davacıya satışlarının neden düşük olduğunu sorduğunda davacının “…ben bu kadar b.ktan ürün görmedim, bu ürünü alan aptaldır…satılmıyor o kadar dandik işte…” diyerek bağırdığını, bu söylemlerinden sonra iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu :
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilip edilmediği noktasındadır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedene dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Dosya içeriğinden, 17.02.2015 tarihinden beri işyerinde satış temsilcisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, yazılı fesih bildirimi olmaksızın haklı nedene dayanılarak 02.06.2016 tarihi itibariyle feshedildiği anlaşılmaktadır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki, işveren haklı feshe dayandığından yazılı fesih bildirimi zorunluluğu bulunmamaktadır. Diğer taraftan, işten ayrılış bildirgesinde belirtilen kod numarası da fesih gerekçesi açısından sonuca etkili değildir.
    Somut uyuşmazlıkta, dosya içeriği ve tanık beyanlarından, davacının satışını yaptığı ürünlerle ilgili olumsuz ve kötüleyici beyanlarda bulunduğu ve nihayet “ben bu kadar b.ktan ürün görmedim” şeklinde beyanının söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Davacının davranışları haklı fesih ağırlığına ulaşmamakla birlikte, işin yürütümünü bozucu ve işleyişini olumsuz yönde etkileyici nitelikte olup, iş ilişkisinin sürdürülmesinin, işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği açıktır.
    Bu itibarla, İlk Derece Mahkemesince iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalıdır.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3- Alanıması gereken 35,90 TL karar ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6,70 karar ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
    4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 177,180 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 17.05.2018 tarihinde karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi