22. Hukuk Dairesi 2015/32484 E. , 2018/12080 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı şirkette sözleşmeli personel olarak çalışmaya devam etmekte iken şirketin özelleştirilmesi nedeniyle 22/03/2006 tarihinden itibaren 2. TİP sözleşme adı verilen sözleşme ile devam ettiğini, bu çalışmanın davalı tarafça tek taraflı olarak sonlandırılması nedeniyle davacıyı kıdem ve ihbar tazminatını ödenmediğini, 2002 başından itibaren ... il merkezi ve ilçelerindeki çalışmalar için fazla çalışma ücreti, hafta tatili, bayram genel tatil çalışma ücretinin ve harcırahlarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya 406 sayılı Kanunun ek 29. maddesi gereğince herhangi bir tazminat ödenmeyeceğini, ayrıca davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai,hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil çalışması bulunup bulunmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler...yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut olayda, davacı fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil çalışması bulunmasına rağmen karşılığının ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise alacağının bulunmadığını savunmuştur. Davacının fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil talepleri, davacı tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı tanıklarından birtanesinin husumetli olduğu, diğer tanığın ise hesaplamaya konu dönemin tamamında işyerinde davacı ile birlikte çalışması bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle husumetli ve birlikte çalışması bulunmayan tanık beyanlarına göre karar verilmesi yerinde değildir. Davacı tarafından fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının ispatı yönünden başka bir delil sunulmadığından bu taleplerin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
3-Davacı taraf 02/06/2008-28/02/2009 tarihleri arasında Oltu ilçesindeki çalışmalarına ilişkin harcırahlarının ödenmediğini belirtmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre son sekiz ay çalışmasının şantiyede geçtiği belirtilerek Harcırah Esaslarının 6.1.1 maddesine göre hesaplama yapılmıştır.Davalı ... Harcırah Usul ve Esasları Geçici Görev Harcırahı Başlıklı 6.1 gündelik maddesinin “Aşağıda belirtilen koşulları taşıyan çalışana, geçici görevli bulunduğu gün sayısına (seyahate başlandığı saat ile seyahatin bittiği saat arasındaki sürenin her 24 saat ve kesri için) göre gündelik ödenir.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Yine Gündelik Ödeme Esasları başlığında 6.2.1. ve 6.2.2. maddeleri “Geçici olarak görevlendirilen çalışana, geçici görev süresinde geçen her takvim günü için gündelik ödenir. Asli görev yeri dışında günübirlik görevlendirilenlere geçici görev mahallinde veya yolda öğle (saat 13.00) ve akşam (saat 19.00) yemeği zamanlarından birisini geçirenlere 6.1.1 maddede belirtilen gündeliklerinin 1/5"i, ikisini de geçirenlere 2/5"i ödenir. Ancak, şirketimizce sağlanan taşıt araçları veya mahalli araçlar ile görevleri gereği asli görev yeri dışında ancak, bu yerin bulunduğu ilin mülki sınırları içerisinde montaj, demontaj, arıza, bakım, tesis, sürvey ve kontrollük hizmetlerinde görev yapan çalışan için, Günübirlik Geçici Görev Formu düzenlenir ve bu formlara ilişkin olarak tanzim edilecek puantaj listesine göre söz konusu çalışana fiilen gezici olarak görev yaptığı günler için 6.1.1 maddede belirtilen gündelik tutarının 1/5"i oranındaki ücret Seyyar Görev Harcırahı adı altında aylık olarak ödenir.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının 02/06/2008 tarihinde Oltu ilçesine atandığı ve bu tarihten sonra asli görev yerinin bu ilçe olduğu anlaşılmaktadır. Davacının çalıştığı ilçeden geçici görevlendirildiğinde harcırah esaslarına göre 6.2.1 ve 6.2.2. maddelerine göre harcırahının hesaplanması gereklidir. Ancak dosyada davacının varsa geçici görevlendirmelerine ilişkin kayıtlar bulunmamaktadır. Buna göre davacının talep ettiği dönem bakımından çalıştığı ilçeden varsa görevlendirilmesine ilişkin kayıtlar araştırılarak sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekli iken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.