Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1365
Karar No: 2018/15046
Karar Tarihi: 29.11.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/1365 Esas 2018/15046 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/1365 E.  ,  2018/15046 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı vekili, davalının 4070 sayılı kanun gereğince dava konusu 1776 ada 11 parsel sayılı taşınmazı satın almaya hak kazandığını, idare tarafından taşınmazın satışa esas değerinin 89.400.00 TL takdir edilerek davalıya tebliğ edildiğini, anılan kıymet takdirine karşı davalı tarafından idare mahkemesine açılan iptal davasının kısmen kabul edildiğini, 2577 sayılı İYUK hükümlerince kararın 30 gün içinde uygulanması gerektiğinden idare mahkemesi tarafından tespit edilen 8.026,00 TL üzerinden davalıya satışın yapılmak zorunda kalındığını, ne varki Danıştay tarafından ilgili mahkeme kararının bozulması üzerine taşınmazın kıymet takdirinin yeniden yapılmak üzere tümden iptal edildiğini, davalı adına oluşan tescilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu k...ın iptali ile Hazine adına tescilini, mümkün olmazsa bedelin tahsilini istemiştir.
    Davalı, idare mahkemesi tarafından keşfen saptanan gerçek değer üzerinden dava konusu taşınmazı satın aldığını, her ne kadar Danıştay tarafından idare mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş ise de, satış bedelinin keşfen tespiti yönünden bozma yapılmadığını, iptal davası devam ettiğinden eldeki davanın öncelikle derdestlik nedeniyle reddedilmesi gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, idare mahkemesi tarafından tespit edilen 8.026,00 TL üzerinden satışın gerçekleştirildiği, tapu k...ın iptalini gerektiren bir neden bulunmadığı, yine satış bedeli ile rayiç değer arasında bir fark olmadığından tazminat da istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

    -KARAR-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına
    29/11/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif)


    -KARŞI OY-

    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa idarece belirlenen satış tarihindeki güncel bedelin yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı Hazine, 11 parsel sayılı taşınmazın işgalcisi olan davalının başvurusu üzerine 4070 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince hak sahibi olduğu belirlenerek, taşınmazın satışa esas değeri tespit edilerek davalıya bildirildiğini, değere ilişkin işlemin iptali istemiyle ... 1. İdare Mahkemesinin2008/1428 Esas, 2009/2309 Karar sayılı ilamı ile 89.400,00 TL. değerin 81.374,00 TL"lik kısmında hukuka uyarlılık bulunmadığı yönündeki karar üzerine, kaymakamlık yazısı ve yasa gereği 30 gün içinde kararın infaz edilmesi gerekliliği nedeniyle davalıya satış ve tescilin yapıldığını, İdare mahkemesi kararının Danıştay tarafından bozulduğunu, satış bedeli satış işleminin esaslı unsuru olup bu konudaki işlem iptal edildiğinden tescilin hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, davalı adına olan tapunun iptal ile adına tescilini olmazsa taşınmazın satışına esas tarihteki güncel değerinin yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
    Davalı, idare mahkemesince belirlenen değere göre işlem yapıldığını, Danıştay bozma kararının farklı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, idari yargıda kıymet takdiri işleminin iptal edlildiği, taşınmazın rayiç değerinin
    8.026,00TL olduğu ve bu bedelden devrin yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Hazineye ait 11 parsel sayılı 27.500 m2 miktarlı taşınmazın 1994 yılından itibaren işgalcisi olan davalının başvurusu sonucu hak sahibi oldugu kabul edilerek, 4070 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince kıymet takdir komisyonca belirlenen 89.400,00TL bedel üzerinden doğrudan satışına ilişkin 17.07.2008 tarihli işlemin iptali için davalının idari yargıda dava açtığı, ... 1. idare mahkemesinin oy çokluğuyla verdiği, kıymet takdirine ilişkin idari işlemin 81.374.00TL"lik kısmının iptaline ilişkin kararı kesinleşmeden, 04.05.2011 tarihinde taşınmazın davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    ... 1. İdare Mahkemesinin 2008/1428 Esas, 2009/2309 Karar sayılı oy çokluğuyla verilen kararında, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre taşınmazın gerçek değerinin 8.026,00TL olduğu, bu nedenle işlemin 81.374,00TL"lik kısmının iptaline, geri kalan 8.026,00TL"lik kısma ilişkin istemin reddine karar verildiği, azınlık görüşünde, İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunun 2/2 maddesine göre, idari işlem ve eylem niteliğinde karar verilemeyeceği, davacı tarafından arazi bedelinin yüksekliği nedeniyle işlemin iptali istenmiş olup idare yerine geçilerek ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak kısmen kabul kısmen red şeklinde karar verilemeyeceği belirtilmiştir.
    Danıştay 8.dairesi, 21.03.2013 gün, 2010/3798 Esas, 2013/2195 Karar sayılı ilamında, oy çokluğuyla, "dava konusu bedele ilişkin işlemin yeniden tesis edilmek üzere iptali mümkün olmasına karşın, yukarıda anılan Yasa hükmünde belirtildiği üzere, idari yargı yerlerince idarenin yerine geçerek karar verilemeyeceği, idarelerin yargı kararı ile zorlanamayacağı, taşınmaz için bilirkişilerce belirlenen bedelin taşınmazın satış değeri olarak kabul edilerek bu kısım için davayı reddeden ve kalan kısım için iptale karar veren mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmadığı" gerekçesiyle ... 1. İdare Mahkemesinin 2008/1428 Esas, 2009/2309 Karar sayılı kararı bozulmuş, azınlık görüşünde, 4070 sayılı yasanın 7. maddesi ve bu kanunun yollama yaptığı 2886 sayılı Kanunun 9. maddesi ve yönetmenliğin 12. maddesi gereğince bedelin tespit edileceği ve bedelin fahiş olduğu iddiasıyla açılan davada tamamen idarenin takdirinde olan bir konuda mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle bedel tespitine ilişkin mahkeme kararın da hukuka uyarlılık bunmadığı gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
    Danıştayın bozma kararına uyan ... 1. İdare Mahkemesi, 27.11.2013 gün 2008/1428 Esas, 2009/2309 Karar sayılı kararı ile, dava konusu taşınmazın satış bedelinin tespitine ilişkin işlemin iptaline karar vermiş, karar 02.06.2015 tarihinde kesinleştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, 4070 Sayılı Yasanın amir hükümlerinde Hazineye ait arazilerin ne şekilde ve kimlere satılabileceği açıkça belirtilmiş olup, 5, 6 ve 7.maddelerinde ise gerçek kişilere yapılacak satışlardaki aranan koşullar açıklanmış, anılan kanunun yollama yaptığı 2886 sayılı Kanunun 9. maddesi ve yönetmenliğin 12. maddesi gereğince, satış bedelinin idarece belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
    Diğer taraftan, tapu sicillerinin tutulması prensiplere bağlı olup, bunlardan biri Türk Medeni Kanununun 1020. maddesinde öngörülen alenilik, diğerleri de Türk Medeni Kanununun 1021 ve 1022.maddelerinde açıklanan tescilin etkileri ve hukuki sonuçları ve güvenilirliği, 1007 maddesinde açıklanan Hazinenin kusursuz sorumluluk ilkesi sonuncusu ise sicilin geçerli bir hukuki dayanağının bulunması ve illetten mücerret bulunmaması durumudur.
    Anılan, ilkeler ve yukarıda açıklanan yasa hükümleri gözetildiğinde, satış işleminin temeli olan satış bedelinin tespitine ilişkin idarenin işleminin, ... 1. İdare Mahkemesi, 27.11.2013 gün 2008/1428 Esas, 2009/2309 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği, böylece davalı adına olan tapu k...ın illetinin ortadan kalktığı, Türk Medeni Kanununun 1025.maddesine göre yolsuz tecsil niteliğinde bulunduğu sabittir.
    Hal böyle olunca, hukuki dayanaktan yoksun kalan davalı adına olan sicilin iptali ile davacı hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen ve yasal olmayan gerekçeler ile yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına ilişkin çoğunluk kararına belirttiğim gerekçelerle katılmıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi