3. Hukuk Dairesi 2017/7010 E. , 2018/8269 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin görevsizligi nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı hakkında icra takibi başlattığını, icra takibine konu edilen fatura içeriğini oluşturan malların davalı şirkete ait maden sahasında kulanılmak üzere kendisi tarafından davalı şirkete satıldığını ve teslim edildiğini, ancak borcun ödenmediğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, 15/11/2011 tarihli duruşmada, davayı tamamen ıslah ettiklerini bildirmiş, 22/11/2011 tarihli ıslah dilekçesinde de, taraflar arasında ......bulunan maden sahası ile ilgili 29/07/2010 tarihli rödövans sözleşmesi düzenlendiğini, yine davalıya ait .... bulunan iki adet maden sahası içinde 27/09/2010 tarihli rödövans sözleşmesi düzenlendiğini ancak davalının bu sözleşme altındaki imzayı kabul etmediğini bu durumda taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi düzenlendiğinin kabulü gerektiğini ileri sürerek .... maden sahası ile ilgili sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle menfi zararına karşılık şimdilik 15.000 TL...... mevkiinde bulanan maden sahalarına ilişkin müspet zarar olarakta şimdilik 100.000 TL tazminatın ve 30.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, somut olayda ilk haliyle faturaya dayalı alacak talebi ticaret mahkemesinin görevinde ise de; daha sonra tam ıslah suretiyle dava sebebi ve konusu
./..
-2-
değiştirilerek, rödövans sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine dönüştürüldüğü, 6100 Sayılı HMK nın 4.maddesindeki düzenlemeye göre rödövans sözleşmesinin bir tür hasılat kirası sözleşmesi olduğu gözetildiğinde; bu tür davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-)HMK"nun 176. maddesine göre; taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini, kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın, bir tarafın tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile yapılması mümkün olup, karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir.
Davanın tamamen ıslahı durumunda, yeni bir dava açılmamış sayılacak, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan, davanın ilk açıldığı 17/06/2011 tarihinde açılmış sayılacaktır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 1. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz. Davanın tamamen ıslahı sonucu, dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın ilk açıldığı tarih göz önünde bulundurulduğunda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun göreve ilişkin 8. maddesi hükmü uygulanacaktır. Dava değeri itibariyle Mahkeme görevlidir. Bu nedenle Mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
....