21. Hukuk Dairesi 2014/21064 E. , 2015/1681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2014
NUMARASI : 2011/987-2014/1436
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, 04.04.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemenin davacının 11.04.2002 tarihli ibranameyle maddi ve manevi tazminat istemlerinden feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin 17.02.2010 günlü kararının davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizce ""Kusur incelemesi yaptırılarak kusurun aidiyet ve oranını belirlemek, 11.04.2002 tarihli belgedeki belirtilen beşyüzmilyon TL (500,00TL) paranın maddi ve manevi tazminat türüne aidiyeti ve miktarı ilişkin miktarı davacıya açıklattırmak suretiyle açıklığa kavuşturulduktan sonra, ödemenin yapıldığı tarihteki veriler esas alınarak gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırmak, böylece tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunup bulunmadığını denetlemek, açık oransızlığın bulunması durumunda maddi tazminata ilişkin ödemeyi "kısmi ifayı içeren makbuz" niteliğinde kabul etmek ve yapılan ödemenin ödeme tarihindeki gerçek zararı hangi oranda karşıladığını saptamak ve sonucuna göre hükmedilmesi; açık oransızlığın bulunmadığının tesbiti halinde ise davacının maddi tazminat talebinin tümden reddine karar vermek gerektiği; manevi tazminat istemine gelince, davalı tarafından yapılan ödemenin bir miktarının manevi zarara karşılık yapıldığı ibranamenin içeriğinden anlaşılmasına göre, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir hal olduğundan üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle manevi tazminatın bölünmesi, yeniden dava konusu yapılarak miktarının artırılması olanağı bulunmadığından ve bir defa da istenilmesi gerektiğinden davacı manevi zararını aldığından manevi tazminat isteminin şimdiki gibi reddine karar vermek gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, 5.617,21 TL maddi tazminatın davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, maddi tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, manevi tazminatla ilgili davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacılar vekilinin ibraname ile ödenen 500,00-TL’nin 250,00 TL"sinin maddi, 250,00 TL"sinin manevi tazminat olarak alındığına ilişkin beyanı esas alınarak, 05.03.2014 havale tarihli hesaba ilişkin bilirkişi raporunda belirlenen zarar tutarından 250,00 TL"nin doğrudan tenzili suretiyle maddi tazminatın hüküm altına alındığı, ödemenin yapıldığı tarihteki veriler esas alınarak gereçek zararın bilirkişiye hesaplattırılmadığı, böylece tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunup bulunmadığının denetlenmediği ve bu denetimin sonucuna göre karar verilmediği, şu halde bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Ve yine davacıda meydana gelen sürekli işgöremezlik derecesine ilişkin evrakların bir kısmında sürekli işgöremezlik derecesi % 3,3 gös14.06.2007 tarihli Kurumun davacıya verdiği cevapta Bayram Şahin hakkında % 3,3 oranında sürekli işgöremezlik derecesinin tespit edildiği, davacı A.. Ö.."in sürekli işgöremezlik derecesinin ise % 24,2 olduğunun belirtildiği, dava dilekçesinde sürekli işgöremezlik derecesinin % 3,3 olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; Kurumdan davacıda meydana gelen ve kesinleşen sürekli işgöremezlik derecesi ile davacıya iş kazası sigorta kolundan bağlanan gelirin peşin sermaye değerine ilişkin evraklar getirtilerek sürekli işgöremezlik derecesiyönünden davalı yararına kazanılmış haklar gözönünde bulundurularak, ödemenin yapıldığı tarihteki veriler esas alınarak gerçek zararı ve yapılan ödemenin; ödeme tarihindeki, gerçek zararı hangi oranda karşıladığını saptamak; davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin; ödeme yapılan tarihteki zararı karşıladığı oranda, hükme esas alınan raporda belirlenen gerçek zarardan indirim yapmak daha sonra var ise kalan miktara hükmetmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.