3. Hukuk Dairesi 2016/21560 E. , 2018/8285 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kaçak elektrik enerjisi kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borcu ödemeyen davalının aleyhine başlatılan takibe haksız şekilde itiraz ettiğini iddia ederek, .......2013/4472 sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, ....... sayılı kararı uyarınca elektrik aboneliği almaya hak kazandığını belirterek hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava; kaçak elektrik tahakkukundan kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Yine, HMK 204/2. maddesinde, yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgelerin, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılacağı açıklanmıştır.Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerdendir.
.........
Somut olayda; davalının.......olu bağımsız bölümün maliki olduğu, 2005 yılında inşaına başlanan sitenin şantiye aboneliğine ait borçlar ödenmeyince birikmiş elektrik borcu nedeniyle 07.10.2010 tarihinde şantiyeye ait elektrik sayacının mühürlendiği, aynı tarihte şantiyeye ait sayaçtan elektrik kullanan bağımsız bölüm malikleri ve bu arada davalı hakkında icra takibine konu borcun dayanağı olan 07.10.2010 tarihli kaçak tespit tutanağının düzenlendiği, davalının, 19.10.2010 tarihinde 22 nolu bağımsız bölümü için davacı şirketten ferdi elektrik aboneliği tesisi talebinde bulunduğu, talebinin reddedilmesi üzerine bağımsız bölüme ferdi abonelik tesisi için...... açtığı dava neticesinde, davanın kabulü ile meskeninde kullandığı sayacın tüketim miktarı kadar şantiye aboneliğinin borcundan sorumlu olması sebebiyle meskenindeki sayacın tüketim miktarına göre şantiye abonesi tarifesinden tespit edilecek borcun tahsiline ve uyuşmazlık konusu ....... nolu şantiye aboneliğinin borcundan mahsubunun yapılması halinde geçici mesken aboneliğinin yapılarak elektrik hizmetinden yararlanmasının sağlanmasına karar verildiği kararın Yargıtay denetiminden geçerek 14/03/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacının ferdi abonelik tesisi için idareye yaptığı başvuru tarihinin 19.10.2010 olduğu ve mahkemenin geçici abonelik tesisine ilişkin kararının da 14.03.2013 tarihinde kesinleştiği dikkate alındığında, takibe dayanak kaçak tespit tutanak tarihi olan 07.10.2010 tarihi itibariyle davalının aboneliğinin mevcut olmayıp davacının davalı hakkında abonesizlik nedeniyle kaçak tespit tutanağı düzenlemekte haksız olmadığı ve bu sebeple mahkemece davanın reddine dair verilen kararın gerekçesinde isabet bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın konusunda uzman bilirkişiye verilmesi, davacının davalıdan talep etmekte haklı olduğu kaçak elektrik bedelinin ......... sayılı ....... kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; mahkemece, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerele hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
......