16. Hukuk Dairesi 2018/1298 E. , 2018/5474 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVATÜRÜ:TAPU İPTAL VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vd. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 2 parsel sayılı 16.811,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ...mirasçıları ... ve müşterekleri, taşınmazın bir bölümü hakkında miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, 15.06.2015 tarihli kadastro bilirkişileri raporu doğrultusunda eki krokide (A) harfi ile gösterilen 2.929,65 metrekare yüzölçümlü kısmın taşınmazdan ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik olarak davalı Hazine temsilcisi tarafından ise esas hakkında temyiz edilmiş, Dairemizin 07.12.2017 tarih, 2015/18772 Esas, 2017/8649 Karar sayılı ilamıyla "Mahkemece davacı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm için yeterli bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olup bu vasıftaki taşınmazların kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde taşınmazın niteliği ve zilyetlik hususlarında yapılan araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, komşu parsellerin tutanakları ve dayanak kayıtları getirtilmediği, komşu taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliği bakımından bir fark bulunup bulunmadığı zirai bilirkişi raporunda tartışılmadığı, yetersiz ve soyut değerlendirmeler içeren bilirkişi raporu ile yetinildiği, soyut nitelikteki tanık ve yerel bilirkişi sözlerine itibar edildiği, eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağı, hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşmak için çekişmeli taşınmazın komşu parsellerine ait kadastro tutanakları ve varsa dayanakları belgeler getirtilmesi, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulması, bu eksiklikler yerine getirildikten sonra, 3 kişilik ziraat mühendisi ile fen, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları eşliğinde taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak, temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmesi, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen, taşınmaz üzerinde olduğu öne sürülen meyve ağaçlarının yaşını, verimlilik durumunu bildirir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, taşınmazın dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğraflar raporlara eklenmesi, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir, taşınmaz üzerinde bulunduğu beyan edilen eski taş duvarın yerini de işaret eder şekilde kroki ve rapor düzenlemesi istenmesi, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi, Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de hüküm ile taşınmaz birbirinden bağımsız 3 parçaya bölündüğü ve tapu kaydının tamamının iptaline karar verildiği halde kalan bölümler hakkında tescil hükmü kurulmamış olması da isabetsiz olduğu, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün bozulmasına" karar verilmiş, bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dosya içeriğine, mahkeme kararın da belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin esasa ilişkin HUMK"nın 440.maddesinde sayılan nedenlere uygun olmayan karar düzeltme talepleri yerinde değildir. Ancak davanın "tapu iptali ve tescil davası" olmasına ve mahkemece de çekişmeli taşınmaz hakkında Hazine adına oluşan tapu kaydının iptaline ve bir bölümünün davacı adına tapuya tesciline karar verilmesine rağmen, davanın nitelendirilmesine hataya düşülerek hükmün 3. ve 4. maddesinde TMK"nın 713. maddesine atıf yapılmak suretiyle davanın "tescil" davası olarak nitelendirilmek suretiyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücretinin hükmedilmemesi dahi isabetsiz olup davacı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin bu nedenlerle kabul edilmesine rağmen bozma içeriğinde nedenlerin açıklanması sehven unutulmuş olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.12.2017 tarih, 2015/18772 Esas, 2017/8649 Karar sayılı bozma ilamı içeriğine ilave olarak yerel mahkeme kararının yargılama giderleri ve vekalet ücretine dair 3. ve 4. maddesiyle de düzenlenen usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde düzeltme isteminde bulunanlara iadesine, 05.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.