3. Hukuk Dairesi 2016/21555 E. , 2018/8290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 06.08.2010 tarihinde yaptığı satış sözleşmesiyle ...... ili, ...... ilçesi, ...... mahallesinde bir ev satın aldığını, evi satın aldıktan sonra aralarındaki anlaşma gereği önceki abonenin birikmiş tüm ...... borçlarını satış bedeline mahsuben ödediğini, bir müddet sonra satın almış olduğu bu ev için adına ...... aboneliği tesis ettirmek istediğinde ...... tarafından 2.068,00 TL borç çıkarılarak söz konusu borç ödenmedikçe yeni aboneliğin tesis edilemeyeceğinin bildirildiğini, kendisinin evi satın aldıktan sonra imkanı oldukça evin eksiklerini gidermeye çalıştığını ancak evde hiç oturmadığını ve ...... enerjisi de kullanmadığını ileri sürerek, ...... aboneliğinin bağlanmasına engel olan 2.068,98 TL borçtan sorumlu olmadığının tespiti ile abonelik sözleşmesinin tesisi konusunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, imzalanmış olan sözleşme, yasa ve yönetmelik gereği tüketilen enerji bedelinin talep edildiğini, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ..."ın davalıya 2.086,98 TL borcunun olmadığının ve dava konusu abonelik üzerinden ...... hizmeti alabileceğinin tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dava, tahakkuk ettirilen borçtan sorumlu olunmadığının tespiti ile abonelik tesisi talebine ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınması gerekir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı ......nin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü ...... işlemi ile ......ye yönelik uygulamaları
kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla ......ye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar.
...... ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında, 05.01.2011 başlangıç ve 28.05.2013 bitiş tarihli abonelik sözleşmesi yapıldığı, dava konusu borcun söz konusu döneme ilişkin olup abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davacının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ""......"" tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü ...... Mahkemelerinin görevi içerisindedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir ...... mahkemesi varsa çekişmenin ...... mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya ...... mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...Ş/S.A