Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5402
Karar No: 2021/1148
Karar Tarihi: 10.02.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/5402 Esas 2021/1148 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/5402 E.  ,  2021/1148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki feshin ve cezai işlemin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı hastanenin düzenlediği ihale sonucu 3 grup malzeme alımına ilişkin sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmelerin tamamında , sözleşmenin imzalanmasını müteakip cihazın hastaneye 15 gün içerisinde kurulacağı ve kitlerin de 31.12.2008 tarihine kadar 4 parti halinde teslim edileceğinin öngörüldüğünü, her grup için sözleşmeden hemen sonra cihaz kurulduğunu, ancak 31.12.2008 tarihine kadar 4 parti halinde teslim edileceği kararlaştırılan kitlerin kendilerini zor durumda bırakmak amacıyla davalı tarafından son 3 ayda 32 sipariş talep edildiğini, sözleşmelerde belirtilen sayılarda hastaneye teslimat yapıldığını, davalı tarafından haksız olarak teslimi istenen kitlerin de sözleşme süresinden önce teslim etmek istemesine rağmen hastane yetkililerince teslim alınmadığını ve ihale sürecinin bitmesine 12 gün kala sözleşmelerinin feshedildiğini, sözleşmelerde belirtilen adette teslimat yaptığının tartışmasız olduğunu, davalı hastanenin verdiği son siparişleri kayıplarla ifade etmeye çalıştığını ancak bu durumda teknik şartnamenin açıkça düzenlediğini, ilgili madde gereği 3 ayda bir kayıplarla ilgili talepte ve bildirimde bulunulması, bir karşılaştırma mutabakat yapılması gerekirken, davalı hastanenin herhangi bir bildirimde bulunmadığını, böylece davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ileri sürerek, 3 grup ihalenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile feshin iptaline, bu fesihler nedeniyle kesilen toplam 43.335,20 TL ceza işleminin iptaline, kesinti yapılmış ise istirdatına; ihale bedellerinin %6"sı oranında yatırdıkları teminatların gelir kaydedilmesi işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uygun olarak icra edilen yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı H.M.K"nun 297 maddesinde; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak
    şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
    Somut olayda; mahkemece kararın gerekçe kısmının son paragrafında; “davalı vekili her ne kadar talimat yoluyla aldırılan 29/06/2016 tarihli rapora itiraz etmiş ise de; itiraz yerinde değildir. Rapor denetime elverişli olup; Yargıtay bozma ilamına da uygundur. Para cezasının Yargıtay emsal kararlarına uygun olarak hesaplanmadığı tespit edilerek raporun sonuç bölümünde emsal alınan Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18/05/2009 tarih ve 2008/14527 esas 2009/6758 karar ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2008/13952 esas 2009/9072 sayılı kararlarında "teslimi geç yapılan malzemeye isabet eden sözleşme bedeli" olarak alınması yönünde olduğu belirtilerek yapılan hesaplamada raporun tümüyle denetime elverişli olup davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Ancak rapor doğrultusunda davanın kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmesi gerekçeyle uyuşmadığı, talebin teminatın gelir kaydedilmesiyle ilgili % 6 oranın da gerekçeye uymadığı sonuç itibariyle de davalı vekili yararına da bu gerekçeyle vekalet ücreti verilmemesi gerekmiş ise de; gerekçeli karar yazılıp sonuca gelirken durum farkedildiği için kısa karar olduğu gibi bırakılmıştır.” şeklinde açıklama yapılmak suretiyle davanın tam kabulü yönünde irade gösterilmiş ise de, hükümde “...davanın kısmen kabulü ile 19/12/2008 tarih 3647 sayılı davalı idare işleminin hukuka uygun olmadığının tespiti ile 43.335,20 TL cezanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca bu bedelin % 6 sına denk gelen teminatın gelir kaydedilmesi işleminin iptalinine, diğer taleplerin reddine, ..” şeklinde hüküm kurularak, kararın gerekçesi ile hüküm arasında çelişki yaratılmış olup, bu husus yukarıda açıklandığı üzere usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı"ya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi