3. Hukuk Dairesi 2016/19439 E. , 2018/8315 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ...Ş. vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 11.09.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı ......vekili .......geldiler. Karşı taraf davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı şirket; davalı ...tarafından sağlanan elektrik dağıtım hizmetinden yararlandığını, diğer davalıların perakende satış ve tedarikçi şirketler olup, elektrik tedarik ettikleri dönemlerle sınırlı olmak kaydıyla, tahsil edilen dava konusu kayıp kaçak bedellerinden diğer davalı .... ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı şirketten tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli ile buna tahakkuk ettirilen KDV tutarı olan 200.000,00 TL"nin (ıslahla 406.850,00 TL"nin) dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalılardan (....... dışındaki davalılardan kendi tahsil ettikleri dönemlerle sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
.....
Davalı .... istirdadı istenilen bedelin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Davalı ....... davacı şirket ile imzalanan sözleşme ile yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olarak kararlaştırıldığını, bu nedenle davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, esas yönünden ise kayıp/kaçak bedelinin imzalanan sözleşme çerçevesinde davacıya yansıtıldığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Davalı ........yetkiye yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun “yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü içermektedir.
Açıklanan bu madde hükmüne göre; taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, dava, yalnızca yetki sözleşmesi ile belirlenen (yetkili) mahkemede açılır. Bu durumda, yetki sözleşmesi, kanunen yetkili kılınan genel veya özel mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı .......arasında imzalanan sözleşmelerde, sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıkların çözümünde.......yetkili olduğu kararlaştırılmıştır.
Bu durumda, mahkemece; yasal süresi içinde ileri sürülmüş olan yetki itirazının kabulü ile davalı .....yönünden yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yetki itirazının reddedilmesi, usul ve yasaya aykırıdır.
2- Davalı ... . temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin ve bu bedel üzerinden alınan KDV"nin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 21.05.2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 Karar Sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “... Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır..." şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak bedeli uygulamasının ....... Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde ...... tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin ..... sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan bedel
..............
miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar ücret ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, ..... kararları ile kayıp-kaçak bedelinin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Ne var ki, uyuşmazlığın temyiz yolu ile Dairemize geldiği aşamada 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve dava konusu bedelin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde ...... Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedel maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı ...... eklenen; Geçici madde 19; "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." hükmünü,
Geçici madde 20; "Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır." hükmünü içermektedir.
Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan ....... kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedel ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı....17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
3-) Bozma nedenine göre; davacı vekili ve davalı vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı ........ ikinci bendde açıklanan nedenlerle davalı .......... yararına HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, üçüncü bendde açıklanan nedenlerle davacı ve davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630’ar TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.........