Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2360
Karar No: 2018/15147
Karar Tarihi: 03.12.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/2360 Esas 2018/15147 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mirasa konu olan taşınmazlardan 5939 ada 4,5 ve 5919 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tesciline karar veren yerel mahkeme, 482 ada 84 parsel sayılı taşınmazın bedelsiz ve muvazaalı olarak devrine ilişkin davanın reddine hükmetmiştir. Ancak, davalıların tamamının davada yer almadığı, mirasçılarından birinin de davada yer almadığı belirlenmiştir. Bu sebeple, mahkeme kararı bozularak, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi, 482 ada 84 parsel sayılı taşınmazın doğru değerinin tespit edilerek davalılar lehine vekâlet ücreti ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi gereği hukuki nitelendirmenin yapılması ve uygulanacak yasal düzenlemelerin tespit edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, muris muvazaası, gizli bağış, mülkiyet hakkı ve davada taraf olma ilkesi gibi kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur. Kanun maddelerinin açıklaması kararda bulunmamaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2016/2360 E.  ,  2018/15147 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ...’in 5939 ada 4 ve 5, 5919 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını eşinin kardeşi...’a temlik ettiğini, onun da mirasbırakanın ölümünden sonra davalılara satış suretiyle devrettiğini, 482 ada 84 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında davalılar adına tescilinin sağlandığını, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ... kayıt maliki olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, diğer davalılar taşınmazları bedeli karşılığı...’dan satın aldıklarını, 84 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ile bir ilgisinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, 5939 ada 4,5 ve 5919 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 482 ada 84 nolu parsel yönünden mirasbırakan ile bir ilgisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1936 doğumlu mirasbırakan ...’in 22.05.1999 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak dava dışı eşi ...ve... ile davalı oğulları ... ve ... ile kendinden önce ölen oğlu...’in eşi ...ile , çocukları...’ı bıraktığı, mirasbırakanın 585 parsel sayılı taşınmazını 28.04.1999 tarihinde eşinin kardeşi olan...’a satış suretiyle temlik ettiği,...tarafından da taşınmazın mirasbırakanın ölümünden sonra 4.10.2000 tarihinde 1/3’er pay ile davalı oğulları ..., ... ve ...’e satış suretiyle devredildiği, anılan parselin 29.05.2012 tarihinde imar görerek 5939 ada 4 ve 5 parseller ile 5919 ada 1 parsel olarak 1/3’er pay ile ..., ... ve ... adına tescil edildiği, 428 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 9.06.1978 tarihinde davalılar ..., ... ve bir kısım davalıların mirasbırakanı ... tarafından 1/3’er payı ile dava dışı ... ve ... ‘tan satış suretiyle temlik alındığı, anılan parselin 20.06.2007 tarihinde imar uygulaması nedeniyle 482 ada 84 parsel olarak 1/3’er pay ile ..., ... ve ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar; 482 ada 84 parsel sayılı taşınmaz yönünden, mirasbırakan tarafından bedeli ödenmek suretiyle satın alınıp oğulları ..., ... ve ... adına tescil ettirildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
    Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK 33. maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir.
    Eldeki davada 482 ada 84 parsel yönünden, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyadaki mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde gizli bağış iddiası ile tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğu açıktır.
    Bilindiği üzere; 01.04.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde, diğer bir söyleyişle bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; koşulları var ise tenkis istenebileceği Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli 586/782; 21.9.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
    Bu açıklamalar karşısında, çekişme konusu 482 ada 84 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacıların tenkis isteği de bulunmadığından, 01.04.1974 gün 1/2 sayılı İBK"nın uygulama olanağının olmadığı gözetilerek davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Davalıların temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; tapu iptal ve tescil davaları kayıt maliki ya da maliklerine karşı açılır. Bu şekilde açılan dava sonucu verilecek hüküm infaz kabiliyeti taşır. Kayıt malikinin taraf olmadığı bir dava sonunda verilecek hüküm malikin taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki bu da hem Anayasanın 35. maddesinin teminatı altında bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 683. ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer, hem de gerek 1086 sayılı HUMK"nun gerekse 6100 sayılı HMK"nun temel ilkesi olan, davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur.
    Somut olayda, 585 sayılı parselin imar uygulaması sonucu olaşan 5939 ada 4 ve 5 parseller ile 5919 ada 1 parsel olarak 1/3’er pay ile mirasbırakanın oğulları ..., ... ve ... adına kayıtlıdır. Dava tarihi itibari ile ...’in ölü olduğu sabittir. ... öldüğüne göre, tüm mirasçılarının davada yer alması zorunludur.... mirasçılarından birisi de kızı ...’dir.Dava dilekçesinde ... adına yer verilmiş,ancak T.C. numarası olarak mirasbırakan ...’in eşi ...’in T.C numarası yazılmış, yine mirasbırakanın eşi olan ... tarafından davalılar adına davayı takip eden avukat ...’nu vekil tayin etmiştir.Dolayısı ile ... mirasçısı ... davada yer almamıştır.
    Hâl böyle olunca; ... mirasçılarından ...’in davada yer alması sağlandıktan sonra işin esası bakımından karar verilmesi ve dava dilekçesinde yer alan murisin eşi olan ... hakkında davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken değinilen hususların göz ardı edilmesi doğru olmadığı gibi, hakkındaki dava reddedilen 482 ada 84 parsel sayılı taşınmazın değerinin tespiti açısından alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olup,bu çelişki giderilerek saptanacak doğru değer üzerinden davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmamış olması da isabetsizdir.
    Davalıların temyiz itirazları, değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi