MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


Davacı, yetim aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin ve borç çıkaran işlemin iptaline, borçlu olmadığının tespitine, ödenen paranın fiili ödeme tarihlerinden geçerli yasal faiziyle birilikte Kurumdan istirdatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacıya vefat eden babasından bağlanan ölüm aylığını kesen ve borç çıkaran Kurum işleminin iptali ile davacı tarafından ödenen meblağın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı olduğu şekilde istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya vefat eden babasından dolayı 506 sayılı Yasa kapsamında 15/09/2000 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlandığı, davacının 1990-09/04/2009 tarihleri arasında Almanya" da çalışmasının bulunduğu, Kurumun davacının yurt dışı çalışmasını esas alarak ölüm aylığını kestiği ve Haziran/2002-Nisan/2009 arası ödenen aylıkları da davacı aleyhine borç çıkardığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı oluşturan 506 sayılı Yasanın Ek-47. Maddesinde, bu Kanuna göre gelir veya aylık almakta olan kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlamaları halinde, bağlanan gelir ve aylıkları kesileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 Sayılı Yasanın 53.maddesi ile 506 Sayılı Yasaya eklenen ek 47.madde ile bu Kanuna göre aylık almakta olan kız çocuklarının Sosyal Güvenlik Sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları ve buralardan gelir veya aylık almaları halinde bağlanan gelir ve aylıkların kesileceği, ancak 09.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5386 Sayılı Kanun ile 506 Sayılı Yasaya eklenen geçici 91.maddenin 1-2 ve 6.fıkraları ile 06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar, bunların
evlenmeleri ya da sosyal sigortaya emekli sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınamayacağı ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanun 34/1-b maddeleri dikkate alınarak sonuca gidilmiş ise de, uyuşmazlığa sadece 506 sayılı Yasanın Ek 47. maddenin uygulanacağı gözardı edilmiştir. Çünkü davacının çalışması sosyal güvenlik sözleşmesi kapsamında Almanya"da sigortaya tabi bir çalışma olup, 506 sayılı Yasanın Ek 47. maddesi bu tür çalışmaları kapsama almıştır. 506 Sayılı Yasanın geçici 91.maddesi ise, yurtdışı çalışmaların ölüm aylığına olan etkisini düzenleyen herhangi bir hüküm içermediği gibi buna ilişkin düzenleme getiren, aynı yasanın Ek 47. maddesini de ortadan kaldırmamıştır. Dolayısıyla Kurum işleminin yerinde olduğu düşünülmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 09/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.