17. Ceza Dairesi 2016/2630 E. , 2018/6205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesin olduğu belirtilerek temyizin reddini isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
I-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik istemin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi kapsamında verilen kararların temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasa"nın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye mahkemesince iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında kısa kararda “Sanık ...’un üzerine atılı hırsızlık suçu sübuta erdiğinden eylemine uyan TCK’nın 142/a-b maddesi gereğince suçun işleniş biçimi dikkate alınarak takdiren ve teşdiden” biçimindeki gerekçe ile gerekçeli kararda ise “Sanık ... hakkında ceza tertip edilirken suçun işleniş biçimi dikkate alınarak takdiren cezanın alt sınırı uygulanmıştır.” gerekçe gösterilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi,
2-Sanık hakkında müştekiye yönelik eylemleri nedeni ile kurulan hükümde Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötüniyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir.
Sanığın suça konu bilgisayar kasalarını sattığı işyerini göstermesi üzerine, işyerinin sahibi olan ve hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyet kararı verilen ...’ün mağdura ait bilgisayar kasalarını polise teslim etmesiyle iadenin sağlandığı olayda, kötüniyetli sanıktan aldığı 500,00 TL parayı kazanç müsaderesine konu olmak üzere mahkeme veznesine depo etmesi halinde TCK’nın 168. maddesinin uygulanacağının ihtarı yapılması gerekirken eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
3-Yargılama gideri olarak hesaplanan 9,00 TL"nin (20,00 TL’den az olduğu için hazine üzerine bırakılması gerekirken) sanıklardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken kanun metninde yazılı olmamasına rağmen 5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesine aykırı olarak sanıklardan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ..."e sirayetine 02.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.