21. Hukuk Dairesi 2014/2725 E. , 2015/2030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddine
2-Dava, davacının davalıya ait işyerinde 1.12.1997-10.1.2000 ve 1.12.2000-31.3.2003 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ait işyerinde 1.12.1997-10.1.2000 ve 1.12.2000-4.3.2003 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinden 1.2.1997-10.1.2000 tarihleri arasında çalışmalarının her dönem 40 gün olarak bildirildiği, 1.12.2000-31.3.2003 tarihleri arasındaki çalışmalarının ise tam bildirildiği, çalışma döneminin tamamını kapsayan imzalı ücret ödeme belgelerine göre davacının bazı dönemlerde aylık çalışmasının 30 günden az (kısmi) olduğu ve Kuruma bildirilen çalışma gün sayısının aylık ücret tediye bordroları ile uyumlu olduğu, davacının çalışma gün sayısının çekince koymadan imzaladığı ücret ödeme belgelerinde yazılı süreler kadar olduğu, yazılı belgeler karşısında tanık sözlerine itibar edilemeyeceği, davacının çalışmalarının Kuruma eksiksiz bir biçimde bildirildiği ve tespiti gereken başkaca hizmeti bulunmadığı, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemeyeceğinden davacının ücret tediye bordrolarında yazılı çalışma gün sayısının doğru olduğunun kabul edilmesi yerine tanık beyanlarına göre karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; ücret bordrolarında davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolara geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan ve ücret bordrosu bulunmayan süreler yönünden de mevcut tanık beyanları ile ispatlandığından belirlenecek gün sayısı kadar talebin kabulüne karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.