1. Ceza Dairesi 2015/4154 E. , 2016/3662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten öldürme, kasten yaralama ve 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet etmek
HÜKÜM :1- Sanık ... için; TCK"nun 81, 29, 62, 53., maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası, 6136 S.K 15/1, TCK"nun 62, 52, 53, 63 maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 600.00 TL adli para cezası, yaralama suçundan beraat.
2- Sanıklar ..., ... ve ... için ayrı ayrı; TCK"nun 86/2-3e, 29, 62 maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası, üzerlerine atılı suçlardan beraat.
Sanık ... Kuşçu için ayrıca; TCK 73/4, CMK"nun 223/8 maddeleri uyarınca düşme
3- Sanıklar ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı; öldürme suçuna yardım etmekten beraat
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında kasten öldürme, 6136 sayılı yasaya aykırılık, sanıklar..... ve ... hakkında ise kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında kasten öldürmeye yardım etme suçundan kurulan
beraat hükümleri ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde,
A-)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in maktül ..."ı kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında ise kasten öldürmeye yardım etme suçundan elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatlerine hükmedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, Cumhuriyet Savcısının ve katılanlar vekilinin temyiz dilekçelerinde sübuta, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede eksik incelemeye, öldürme ve yaralama kastı bulunmadığına, TCK"nun 25 ve 27/2. maddelerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53.maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamanın hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de;
Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN mahkumiyet ve beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
B-)1- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde,
Oluşa, tüm dosya kapsamına ve özellikle de ekspertiz raporlarına göre, ele geçen bıçaklardan yanlızca bir adetinin 6136 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmakla, sanığın söz konusu yasa kapsamında kalan bıçağı kullandığının nasıl tespit edildiğine ilişkin denetime imkan verecek şekilde gerekçe gösterilmeden mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Sanıklar ...... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde,
Sanıkların her biri hakkında ayrı ayrı maktüle TCK"nun 6/1-f maddesi kapsamında silah sayılan bıçak veya başka bir cisimle vurduklarının nasıl tespit edildiğine ilişkin denetime imkan verecek şekilde yeterli gerekçe gösterilmeden mahkumiyetlerine karar verilmesi
Yasaya aykırı olup, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin
tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, hükmolunan cezanın miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık ... müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 20/10/2016 gününde Üye ...’ın sanık ...’in öldürme eylemini, yasal savunma sınırları içerisinde gerçekleştirdiklerine ve sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin karşı oyu ve oyçokluğu ile, diğer eylemler yönünden oybirliği ile karar verildi.
(M)
KARŞI OY:
Olay günü sabah saat: 03.00 sıralarında, maktulün, sanığın babası Nejdet"e ait yıkamacı dükkanının oturma bölümüne arkadaşları ile birlikte ve aşırı alkollü şekilde geldiği, televizyonda müzik kanalı açmak istediği, film izlemekte olan ve kendisinden önce gelen taksicilerle bu konuda tartıştığı, taksicilere küfrettiği, iş yeri sahibinin ve arkadaşlarının maktulü dışarı çıkardıkları, daha sonra maktulün tekrardan içeri girip taksicilere hitaben hem küfürlü hem tehditli konuştuğu, maktulün yine dışarı çıkartıldığı, bu kezde dışarıda bulunan taksicilere ait araçlara zarar vermeye başladığı, bunu öğrenen taksicilerin ve yıkamacıda bulunan iş yeri sahibi, çalışanlar ve sanığın dışarı çıktığı, taksicilerden Hüseyin"in maktulü sopayla kovaladığı, maktulünde elindeki bıçakla Hüseyin"i kolundan basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı, daha sonra maktulün taksici Orhan Kuşçu"ya bıçak salladığı ancak isabet ettiremediği, peşinden ... isimli taksi sahibine saldırıp sırtına bıçakla vurarak yaraladığı, ardından sanığın babası yıkama iş yerinin sahibi Nejdet"e saldırıp bıçakla vurarak onu da hafif şekilde yaraladığı, maktulün Nejdet"e yönelik saldırısına devam ederken sanığın bağırdığı, maktulün bu kezde sanığa yönelip ona bıçak savurduğu, maktulün savurduğu bıçağın sanığın tişörtünü kestiği, sanığın geri çekilerek maktulün hamlelerinden yara almadan kurtulduğu sırada elindeki bıçağı savurarak maktulü yaralayıp öldürdüğü olayda, sanığın hem kendisine hem de babasına yönelmiş eş zamanlı bıçaklı saldırıya karşı bıçakla karşılık verdiği, sanığın eyleminin yasal savunma sınırları içerisinde kaldığı ve TCK"nun 25. maddesinin ../..
S/4
uygulanması gerektiğini düşündüğümden, çoğunluğun eylemin tahrikli öldürme suçu olduğuna dair düşüncesine katılmadığım için karara muhalifim.
...
Muhalif üye
20/10/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Erhan Asilsoy"un huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafi Avukat ..."nın yokluğunda, 27/10/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.