Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş tarafından dava dışı diğer borçlular ile itiraz eden borçlu Bihan Yalçın hakkında 22.03.2011 tarihinde, 04.06.2007 tanzim ve 25.01.2011 vade tarihli 61.732,67 TL miktarlı bonoya dayalı olarak 61.732.67 TL asıl alacak ve ferileri toplamı 65.462,08 TL üzerinden kambiyo takibi başlatılmıştır.
Borçlu vekili süresinde icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafın takibe koyduğu bononun kambiyo senedinin ihtiva etmesi gereken temel şartları ihtiva etmediğini, senette asıl alacak olarak belirtilen miktarın gerçek borç miktarını yansıtmadığını, alacaklı tarafından takibe konu olan borcun kaynağını teşkil eden senedin alacaklı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş ile diğer takip borçlusu Ü.E. arasında 04/06/2007 tarihinde imza edilen ve müvekkilinin de Ü.E.dışındaki diğer takip borçluları gibi kefili olduğu genel kredi sözleşmesine istinaden teminat sağlanması amacıyla verilmiş bir bono olduğunu, bu kredi sözleşmesine istinaden alacaklı banka tarafından bonoda yazan 61.732,67 TL kadar kredi limiti oluşturulduğunu, ancak bu limitin yaklaşık 38.650,69 TL kadarının kullanıldığını, daha sonraki dönemlerde ödemeler yapılarak borcun azaltıldığını, alacaklı banka tarafından takip konusu bonoda ödeme tarihi olarak gösterilen 25/01/2011 günü düzenlenen ihtarnamede borcun toplam 10.416,28 TL olduğunun müvekkiline bildirildiğini, alacaklının bu hususları göz ardı ederek tüm kredi limiti üzerinden bonoyu takibe koymasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, senedin teminat senedi olduğundan takip yapılamayacağını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde bahsettiği Düzce 1. Noterliği"nce düzenlenmiş 25.01.2011 tarih ve 00895 yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde, kredi borç tutarının 10.416,28 TL"ye ulaştığının borçluya bildirildiği görülmektedir.
Diğer yandan itiraz tarihinden sonra 14.06.2011 tarihinde alacaklı vekili icra dairesine başvurarak, tıpkı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte olduğu gibi toplam alacağın 12.064,78 TL olmasına rağmen sehven, borçluların yaptıkları ödeme fark edilmeyerek toplam senet miktarı üzerinden takip başlatıldığını, takibe konu alacağın miktarının 12.064,78 TL olduğunu belirterek bu miktar üzerinden takibe devam edilmesini talep etmiştir. İcra müdürlüğünce de, “dosya kapsamındaki ihtarnamede alacak miktarının 25.01.2011 tarihi itibariyle 10.416,28 TL olarak tebliğ edildiği görülmekle alacaklı vekilinin talebinin kabulü ile, 10.416,28 TL asıl alacak ve 1.648,50 TL işlemiş faiz olmak üzere 12.064,78 TL toplam alacak üzerinden takibin devamını sağlayacak şekilde alacak kalemlerini güncellediği anlaşılmaktadır. Alacaklı vekili icrada yapmış olduğu beyanları, itiaza cevap dilekçesinde de tekrarlayarak konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
İİK.nun 169/a maddesi gereğince borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itiraz kabul edilir. Tüm bu anlatılanlar ve alacaklının da takip tarihi itibariyle borcun 10.416,28 TL asıl, 1.648,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.064,78 TL olduğuna ilişkin kısmen kabul beyanı nazara alındığında, borçlunun takip tarihi itibariyle asıl alacak ve ferileri toplamı 12.064,78 TL"ye yaptığı itirazın haklı olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, anılan miktar üzerinden itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken itirazın tümden reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.