Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2160
Karar No: 2018/7568

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2160 Esas 2018/7568 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/2160 E.  ,  2018/7568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16.11.2016 tarih ve 2015/230 Esas-2016/339 Karar sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 15.03.2017 tarih ve 2017/216-2017/238 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin "..." esas unsurlu, tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı tarafından yapılan 2012/94565 sayılı "......" ibareli, 30. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna, karıştırılma ihtimali ve tanınmışlık sebeplerine dayanılarak yapılan itirazın nihai olarak ... YİDK tarafından reddedildiğini, davalı markasının tescili halinde müvekkilinin marka itibarının zedelenerek haksız yarar sağlanacağını, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ... YİDK kararının iptalini, markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; markaların benzer olmadığından karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, “...” ibaresinin ayrım gücü zayıf ve herkesin kullanabileceği türden ibare olduğunu, davalı markasının ayırt edici niteliği haiz olduğunu, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili: davacının "..." değil, şekil markasının bulunduğunu, delil olarak sunulan markalarda “...” kelimesinin tek başına kullanılmadığını, bu ibarenin tek başına markaların asli unsuru olmadığını, 556 sayılı KHK 7/1-c maddesi uyarınca tanımlayıcı olması ve ayırt edici olmaması nedeniyle markaların asli unsuru olamayacağını, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "ETİ ...", "şekil+..." markalarıyla aynı emtia sınıfındaki davalının "......" ibareli markası arasında görsel ve işitsel olarak benzerliğin ve ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davalı markasında "..." ibaresinden çok "..." ibaresinin ön plana çıktığı, markalar arasındaki farklılığın algılanamayacağı, bu yönüyle 6100 sayılı HMK 282 maddesi doğrultusunda aksi yöndeki bilirkişi raporuna itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... YİDK"nın 2015-M-4237 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka tescilli olmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; markalar arasında yapılan karşılaştırmada "......" ibareli markanın kelime markası olduğu, davacı markalarının ise bir kısmının kelime, bir kısmının ise kelime ve şekilde oluşan markalar olduğu, bir kısım davacı markalarının ise ürün ambalaj örneğinden oluştuğu, kelime markalarında kelimenin kendisinin koruma altına alındığı, şeklin, büyük harf veya küçük harfle yazılmış olmalarının öneminin bulunmadığı, markalarda "..." kelimesinin ortak olmasına karşın, ek kelimelerin yarattığı baskın farklılık nedeniyle, taraf markalarının görsel, anlamsal ve işitsel açıdan farklı olduğu gibi ortak bir anlamlarının da bulunmadığı, "..." kelimesinin dava konusu markada baskın unsur olmadığı ve zayıf niteliği göz önünde bulundurulduğunda, genel izlenim açısından markaların benzer olmadığı, markalar arasında 556 sayılı KHK"nın 8/l-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, 556 sayılı KHK madde 8/4 maddesine dayalı olarak davacı tarafından ileri sürülen iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi